Hava Durumu

#Sunum

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sunum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sunum haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vali Sezer Projeleri Anlattı Haber

Vali Sezer Projeleri Anlattı

Edirne Valisi Yunus Sezer, olan ve bütçe görüşmeleri devam eden Edirne İl Genel Meclisini ziyaret etti. Ziyarette Edirne İl Genel Meclisi Genel Sekreteri Eyüp Batuhan Ciğerci, 2025 yılı faaliyetleri ve 2026 yılı planları hakkında bir sunum yaptı. Vali yardımcısı Ciğerci'nin sunumu sonrası Edirne Valisi Yunus Sezer, yapılanlar için teşekkür etti. Vali Sezer, "Yüzümüzü kara çıkarmadığınız için Allah hepinizden razı olsun" dedi. “200 KM SICAK ASFALT HEDEFİNİ YAKALADIK” Edirne’nin bir tarım şehri olması sebebiyle kırsal alanın konfor alanını arttırmak üzerine çalışmalar yürütüldüğünü belirten Vali Sezer; “Kırsal nüfusumuz kalabalık ve burası bir tarım şehri. Kırsal nüfusumuzun orada konfor alanlarını artıracak yol, içme suyu ve köy içi düzenlemeler dahil olmak üzere bunları yapalım dedik ve bir hedef koyduk. 200 kilometre sıcak asfalt hedefi koyduk ve çok şükür hemen hemen onları yakaladık” ifadelerini kullandı. “İÇME SUYU SIKINTISI ÇEKEN KÖY İSTEMİYORUZ” Bütçeye bakmaksızın köy ve yerleşim yeri istemediğini söyleyen Vali Sezer; “Bir taraftan da tabii içme suları ve sulama sularıyla ilgili olarak bu insani bir şeydir dedik ve hiçbir şekilde bunun bütçesine bakmaksızın içme suyu sıkıntısı çeken köy ve yerleşim yeri istemiyoruz. Onun için bütçesi ne olursa olsun onu karşılayacağız ve bu şekilde de ortaya koyduğumuz hedeflerle de bu da devam etti. Bizim içme suyu olmayan köyümüz yok fakat kuraklık ve sulardaki azalma nedeniyle özellikle yer altı sularındaki azalma nedeniyle ilave ve şebekelerin yenilenmesi, yeni depoların yapımı gibi işlere daha çok odaklanmış durumdayız ve bununla ilgili olarak da az değil, 43 proje yapılmış ve bitmiş durumda” diye konuştu. “TURİZMLE İLGİLİ BİRÇOK PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİK” Edirne’nin bir turizm şehri olması dolayısıyla turizmle ilgili birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Vali Sezer, şunları ifade etti: “Bir taraftan da turizm şehriyiz. Turizmle ilgili olarak ve kültürel varlıklarımızın korunmasıyla ilgili birçok projeyi hayata geçirdik. Şu anda ilimizde 500’e yakın restorasyon çalışması var. Türkiye ortalamasına baktığınız zaman bu çok büyük bir oran. Bir taraftan Saraçlar'daki yeri yapıyoruz. Bir taraftan Ayakkabıcılar Çarşısı şu anda bitmek üzere. Çokalca Camii’nden, Şeyh Şüceattin Camisi’ne kadar, Evliya Kasımpaşa Camii'ne kadar, Mevlevihane'den hamam restorasyonlarına kadar birçok alanda restorasyon çalışmaları devam ediyor ve birçoğu da bitme aşamasına geldi. İşte Manyas Karakolu'ndan diğer bizim konakların ihyasına kadar, sokak düzenlemelerine kadar birçok alanda az önce bahsettiğim gibi çalışmalar yapıyoruz. Ve yapmaya devam edeceğiz. Bu Muradiye yoluna başlayacağız. Yani Selimiye ile Muradiye arasında. Eğer imkanlarımız olur, başka bir mani durum söz konusu olmazsa belki ilimizdeki restorasyon çalışmalarını biraz daha nehrin öbür tarafına doğru almayı düşünüyoruz. Tabii Meriç Nehri'nin komple iki tarafı da yapıldı ve belki Türkiye'nin en güzel millet bahçelerinden bir tanesi Söğütlük Millet Bahçesi yapıldı ve 24 saat neredeyse dolu. Kimi piknik yapıyor, kimi spor yapıyor, kimi çocuklarıyla beraber eğleniyor ve muhteşem bir alan oldu. Bir taraftan da Meriç Nehri’yle ilgili düzenlemeler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.” “İKİNCİ AŞAMA TUNCA NEHRİ” Tunca Nehri’nde de çalışmaların başlandığını ve nehir yatağının Fatih Köprüsü koluna verilerek Kanuni Köprüsü alanındaki mermer zemine ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Vali Sezer; “İkinci aşama da Tunca Nehri. Tunca Nehri'yle ilgili olarak da çalışmalara inşallah yakın zamanda başlayacağız. Sarayla ilgili konuyu takip ediyorsunuz. Edirne Sarayı hızlı bir şekilde devam ediyor ve Tunca Nehri'nin içerisinde kazı çalışmaları şu anda yapılmaya başlandı ve orada da inşallah bahsedilen Osmanlı dönemindeki nehrin altının mermer olduğu belirtiliyor. O da belli yerlerde rıhtımlar olduğu belirtiliyor. Onlarla ilgili şu anda kazı çalışmalarını, sondaj çalışmalarını yapıyoruz ve nehri diğer tarafa yani Fatih Köprüsü'nün tarafına verip nehri burada tamamen aşağıya Beyazıt Külliyesi’nin olduğu yere kadar bir temizlik çalışması ve kazı çalışması yapılacak. Nehrin her iki tarafında da seddeler de dikkate alınarak yine orada da bir çevre düzenlemesi ve bir çalışmayı ortaya koymayı düşünüyoruz. Böyle olunca Evliya Kasımpaşa Camii’nde, oradaki rıhtımdan itibaren yukarıya doğru Tunca Köprüsü ve onun üst kısımlarını alacak şekilde inşallah orada da çok kısa zamanda bu çalışmalar bittikten sonra yine kanolarla, teknelerle oranın da kendine göre daha bir güzelliği var. Çünkü dar bir alan ve ağaçlarla kaplı bir alan. Orada da bu tür çalışmaların olmasını, aktivitelerin olmasını ben çok arzu ediyorum. İnşallah onları da önümüzdeki yıl hedeflerimiz arasına koymayı düşünüyoruz. Orada da milli saraylarımızın destekleriyle beraber yapacağız” dedi. “EDİRNE MÜTHİŞ BİR ATILIM İÇERİSİNDE” Vali Sezer son olarak; kıyı şeridindeki çalışma ve düzenlemelerin devam ettiğini, Edirne’nin müthiş bir atılım içerisinde olduğunu belirterek; “Edirne baktığımız zaman özel sektörüyle, kamu kurumlarıyla beraber müthiş bir atılım içerisinde ve birçok tarihi eserimizi inşallah Edirne'mize kazandırıyoruz. Bir çalışma da tarihi çeşmelerle ilgili başlattık. Edirne'de birçok tarihi çeşme var ve çalışan çeşme görmedim ben şu ana kadar. O tarihi çeşmelerin de şimdi tespitlerini yaptırdık arkadaşlarımızla beraber. Bir tanesinde de bir örnek çalışma yapıyorlar. Fatih Belediyesi'ni de takip ediyorum. Onlar paylaşıyorlar bazen. Benim de böyle bir merakım var. Onlar çok güzel çeşmelerle ilgili çalışmalar yapmışlar. Benzer çalışmayı Edirne’miz için de yapmanın çok güzel olacağına, sokaklardan çeşmelerin akmasının çok güzel olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. ŞENER ŞENTÜRK

İşte Edirne’nin Köylerindeki Yol ve Ulaşım Hizmetleri Haber

İşte Edirne’nin Köylerindeki Yol ve Ulaşım Hizmetleri

Edirne İl Genel Meclisi’nin Kasım ayı toplantıları devam ediyor. Meclisin bugün düzenlenen toplantısına katılan Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Mustafa Erden, müdürlüğün 2025 yılında gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili sunum yaptı. Erden, Edirne İl Özel İdaresi’nin köy yol ağında toplam bin 886 kilometre yol bulunduğunu belirterek; bu yollarda gerçekleştirilen çalışmaları açıkladı. 2025’TE KÖY YOLLARINDA YAPILAN ÇALIŞMALARI ANLATTI Erden, 2025 yılında 40,5 kilometre bitümlü sıcak asfalt, 35,5 kilometre birinci kat sathi kaplama çalışması, 10,5 kilometre ikinci kat sathi kaplama çalışması, 47 kilometre stabilize malzemeli bakım çalışması, 15 kilometre köy içi yolların stabilize malzemeli bakım çalışması, 33 kilometre yolun lokal stabilize malzemeli bakım çalışması, 256 kilometre yolun sıcak asfalt ile yama çalışması, 726 kilometre yolun greyderle reglaj ve hendek çalışması, 124 köy içi yolda greyderle reglaj çalışması, 474 metre koruge boru döşenmesi, 70 köyde tarla yollarında 568 saat bakım çalışması, 82 köyün çöplük temizleme ve çevre sağlığı düzenleme çalışması, 26 binanın yıkım ve hafriyat çalışması, 3 köprünün yapımı, 840 adet trafik işaret levhası ve montajı, 3 bin 120 adet CTP montajının tamamlandığını açıkladı. BASINA KAPATILDI Erden’in sunumunun ardından toplantı, soru ve cevap bölümüyle basına kapalı devam etti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne, O Projede Türkiye’deki 3 İlden 1’i Haber

Edirne, O Projede Türkiye’deki 3 İlden 1’i

Edirne İl Genel Meclisi’nin Kasım ayı toplantıları devam ediyor. Meclisin bugün düzenlenen toplantısında İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Meral Üyümez sunum yaptı. Üyümez, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından 2025 yılında yürütülen çalışmaların sonuçlarını, karşılaşılan zorlukları, elde edilen başarıları ve 2026 yılı içinde öngörülen bütçe planlarını meclis üyeleriyle paylaştı. “ÖZAK 32 GÖNÜLLÜ İLE OLUŞTURULDU” Üyümez, sunumunda İSO 2015 belgesine sahip olduklarını söylerken; “İl Özel İdaresi Deprem Arama Kurtarma Ekibi (ÖZAK), 32 gönüllü personelden oluşturularak akreditasyon süreci başlamıştır. Akreditasyon süreci kapsamında kentsel arama kurtarma gönüllüsü ve sertifikalı ilkyardım eğitimleri almışlardır. Akreditasyon süreci boyunca eğitim ve tatbikatlar devam edecek olup 26 Kasım 2025 tarihinde Silivri’de yapılacak Ulusal Deprem Tatbikatına 8 kişilik ekiple katılım sağlanacaktır” ifadelerini kullandı. “AKREDİTASYONA BAŞLAYAN 3 İLDEN BİRİYİZ” Üyümez, Türkiye’deki İl Özel İdareleri arasında akreditasyon eğitimine başlayan 3 il olduğunu belirterek; “3 ilden birisi de Edirne olarak biziz. 32 arkadaşımız gönüllüdür. İlk ulusal tatbikatımız da Silivri’de olacak. 8 personel ve 2 aracımızla orada 2 gün kalacaklar” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne’de 6 Şubat depremleri sunumu Haber

Edirne’de 6 Şubat depremleri sunumu

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Türkiye’de uluslararası birçok ajansta fotomuhabir olarak görev yapan, belgesel ve reklam çekimleri ile de tanınan Gürcan Öztürk, Edirne’de 6 Şubat depremleri ile ilgili sunum yaptı. Türkiye’de Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır ve Elazığ'da büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açan depremlerin 6 Şubat’ta meydana gelmesinin ardından 7 Şubat’ta bölgeye giderek fotomuhabir olarak görev yapan Öztürk, depremden etkilenen kentlerde çektiği fotoğrafları ve öykülerini Edirnelilere anlattı. Katia Croissant & Tapas Bar adlı işletmede düzenlenen sunuma, işletme sahibi ve yönetmen Bahar Evgin ve Edirneliler katıldı. Öztürk’ün sunumu öncesi açılış konuşması gerçekleştiren Evgin, Öztürk’ün 6 Şubat depremleri sonrası çektiği fotoğrafların sunumunu birçok kentte düzenlediğini söyleyerek, Edirne’de de sunum yaptığı için teşekkür etti. “YILLARDIR HİKAYELERİ BELGELEMEYE ÇALIŞIYORUM” Öztürk, 25 yıldır ‘Freelance’ fotomuhabirlik yaptığını söylerken; “Benim uzmanlık alanım belgesel ve insan. Kentsel dönüşüm, inançlar, mülteciler gibi farklı konularda çalışıyorum. Hayatımızın içinde olan, bizi etkileyen ne kadar hikâye varsa bunları belgelemek gibi bir derdim var. Çünkü fotoğraf, kendimi ifade etme biçimim. Yıllardır da belgelemeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı. “11 ŞEHİRDE YAPILAN TEK ÇALIŞMA” Toplumsal olayları belgeleyip arşivlemeyi sevdiğini belirten Öztürk; “Deprem çok önemli bir şeydi. Hiçbir şey buradan gözüktüğü gibi değildi. Burada herkes farklı bir şeyler hissetmiştir ama orada olan biten her şey çok farklıydı. Oraya 3 arkadaş kendi imkanlarımızla gittik. Deprem 11 şehirde oldu ve çok büyük bir yıkımdı. Bu çalışmanın en büyük özelliği 11 şehirde yapılmasıdır. 11 şehirde yapılan tek çalışmayı izleyeceksiniz. Bir yıl boyunca 8 farklı zaman diliminde oraya gittim ve bu fotoğrafları belgeledim” dedi. “İNSANLARI KURTARMAYA ÇALIŞTIK” Öztürk, İskenderun’a gittiği 2’nci günde Fransa’dan bölgeye gelen bir arama kurtarma ekibi ile yolunun kesiştiğini söyleyerek; “Zor koşullar içinde o ekiple beraber her şeyi yaşadık. Kurtarma ekibiyle çalıştık. İnsanları kurtarmaya çalıştık. Bu benim için ayrı bir tecrübeydi ama çok da zor bir şeydi” sözlerine yer verdi. “İNSANLARIN DIŞINDAKİ CANLILARIN DA KURTARILMASI GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ” Öztürk, açılış konuşmasının ardından 11 şehirde çektiği fotoğrafların yer aldığı sunumu katılımcılarla paylaştı. Fotoğrafların ardından Öztürk, deprem sonrası yıkılan bir apartmanda mahsur kalan ‘Pamuk’ adlı bir köpeğin kurtarılma görüntülerinden oluşan kısa belgeselinin de gösterimini gerçekleştirdi. Duygusal anların yaşandığı etkinlikte Öztürk, ‘Pamuk’ adlı köpeğin kurtarılma hikâyesini anlatırken; “Bu görüntüler şöyle bir farkındalık yarattı; hepimiz doğal olarak insan kurtarmaya yoğunlaşmıştık. Bu videodan sonra hayvan videoları arttı ve enkazların altında insanların dışında canlıların da olduğu ve onların da kurtarılması gerektiğine dikkat çekti. Bu çok önemliydi” dedi. “HER ŞEYİ ÇOK AĞIR YAŞADIK” Sunumların ardından Öztürk, katılımcıların sorularını yanıtladı. Deprem bölgesine gittiklerinde kaç gün kaldıklarının sorulması üzerine cevap veren Öztürk; “İlk gittiğimizde 10 gün kaldık. Şartlar çok zordu. Kilisede de, sokakta da kaldık. Güvenli değildi. Malzemelerimizi şarj etmemiz gerekiyordu ama elektrik yoktu. 10 gün az bir zaman değil. 5 gün boyunca Fransız arama kurtarma ekibiyle de çalıştığımız için her şeyi çok ağır yaşadık ve biraz yıprandık. 10’uncu gün Kayseri’de bir otelde duş yapabildik. Ama o motivasyonla sabah 6’dan akşam 11’e kadar gücümüz ne kadar yetiyorsa insanları kurtarmak için çalıştık. Elimizden geleni yaptık” ifadelerine yer verdi. Soru-cevap bölümünün ardından etkinlik sona erdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

KARAAĞAÇ’TA SINIR TEMALI SUNUM Haber

KARAAĞAÇ’TA SINIR TEMALI SUNUM

Edirne Kent Konseyi Düşünce Çalışma Grubu’nun yürüttüğü ve Edirne Belediyesi’nin destekleriyle hayata geçirilen Edirne Düşünce Günleri devam ediyor. Edirne Kent Müzesi’nde dün başlayan Edirne Düşünce Günleri, bugün Karaağaç Mahallesi’ndeki bir kafede devam etti. Bu yıl ilk defa ‘Sınırda Yaşamak’ temasıyla Edirne’de gerçekleştirilen etkinliğin 2’nci günündeki ilk sunumu, Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Armağan Altay yaptı.  Altay, sunumunda şair Metin Eloğlu’nun Rumeli’ye Ait Darmadağın Şiir adlı eserini yorumladı. Altay’ın sunumuna Edirne Düşünce Günleri Koordinatörü Recep Altınordu ve vatandaşlar katıldı. “SINIRDA YER ALAN ŞAİRLERDEN” Şiir okunmanın haber ya da sosyal medyada bir yazı okumak gibi bir şey olmadığını belirten Altay; “Şiir okumak, farklı bir okuma terbiyesi isteyen bir iş. Metin Eroğlu, Edirneli bir şair değil. 1927 doğumlu. Kendisi de Türk edebiyatı tarihinde sınırda yer alan şairlerden biridir. Birinci yeniler şiirden kafiyeyi, ölçüyü atıyor. Asırlar süren imparatorluğun estetik geleneğini, Cumhuriyete uygun bir şekilde yenilemek için şiire sıradan insanı, toplumu, toplumsal meseleleri sokabilmek için böyle bir değişiklik yapılıyor. O yüzden insanlara garip geliyor. Ama sonunda başarılı oluyorlar ve insanlara kendilerini kabul ettiriyorlar. Metin Eroğlu’nun da sınırda olması, birinci yeni ile ikinci yeni arasındaki sınırdaki geçiş bölgesinde bulunmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı. EDİRNE VE KIRKLARELİ SATIRLARI DİKKAT ÇEKTİ Altay, Eroğlu ile ilgili bilgi vermesinin ardından şairin, “Rumeli’ye Ait Darmadağın Şiir’ adlı eserini seslendirdi. Şiiri satır satır yorumlayan Altay, Eroğlu’nun şiirinde Edirne ve Kırklareli şehirlerinin özelliklerine yer verdiği bölümlere dikkat çekti. “GÜNÜMÜZDE KORKUNÇ BİR TEK TİPLEŞME VAR” Altay, şiirde Eroğlu’nun varoluş sıkıntısını anlatmaya çalıştığını belirterek; “Bu şiir, arkasında bir yaşanmışlığı ve yaşanamamış olmayı ortaya çıkarıyor. Şiirle mekân arasındaki ilişki, böyle bir ilişkidir. Yaşanmışlık; içinde yaşanan insanlarla, içinde yaşanılan acılarla, sıkıntılarla beraber var olan bir şeydir. Günümüz şehirlerine baktığımız zaman korkunç bir tek tipleşmeye şahit oluyoruz. Neredeyse her şehir 3 bölüme ayrılıyor. Kenar mahalleler, siteler ve para harcanacak AVM’ler var. Sanki bu yerleşim içerisinde insanlar için hiçbir şey yaşanmayacak gibi. Şehirler, sevmelerin, ayrılmaların yaşanmayacağı yerler haline geliyor. Benim bu şiiri tercih etmemin asıl nedeni de budur. Mesele, Edirne’nin sadece yüzölçümü bakımından en çok tarihi yapıya sahip olduğu değil; sizlerin yaşıyor olduğunuzu hatırlatmak. Biz Edirne’de yaşıyoruz, bu gerçek. Bizim ne işimiz var burada? Sadece Edirne’yi tanıtmak ve başkalarına sevdirmek için mi varız? Bizim bir hayatımız yok mu? Burada insanları dert sahibi yapmak, bir şey yaptırmak zor” diye konuştu. YARIN DEVAM EDECEK Altay’ın sunumunun ardından Edirne Düşünce Günleri’nde Yılmaz Kahrıman, ‘100’üncü yılında Lozan Antlaşması ve Kazanımı Karaağaç’, Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yaşagül Ekinci, ‘Sınırları Aşan Mirası ile Edirne’ ve Prof. Dr. Metin Bal, ‘Nietzche’nin Böyle Dedi Zerdüşt Yapıtında İnsanın Dönüşümünün Zorlanan Sınırları’ konularında sunumlarını gerçekleştirdiler. Edirne Düşünce Günleri, yarın Edirne Büyük Sinagogu’nda düzenlenecek sunumlarla devam edecek. UĞUR AKAGÜNDÜZ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.