Hava Durumu

#Trakya

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Trakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trakya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trakya’nın Yıldızları Bu Kitapta Haber

Trakya’nın Yıldızları Bu Kitapta

Trakya’nın kültürel mirasına kalıcı bir katkı sunmayı amaçlayan “Trakya’nın Yıldızları” adlı eser, Dr. Türkolog Sibel Çelikel’in editörlüğünde okurla buluştu. Hem akademik, hem de duygusal içerikleri bir araya getiren kitap, Trakya temalı anılar, göç hikâyeleri, efsaneler, araştırmalar ve edebi metinleri aynı çatı altında topluyor. Kitapta, Trakya üzerine çalışmalarıyla bilinen araştırmacı, tarihçi, öğretmen ve akademisyenlerin yanı sıra genç kalemler de ilk eserlerini yayınlama fırsatı buldu. Böylece bölgenin hafızasına dair çok sesli bir seçki ortaya çıktı. İŞTE TRAKYALI YAZAR KADROSU Eserin ikinci baskıya ulaşmasında katkı sunan geniş yazar kadrosu ise şu isimlerden oluşuyor: “Alaeddin İkican, Ali Arslan, Ali Yurtseven, Çağla Demirbilek, Dr. Dilek Bayraktar, Elif İpek Bilek, Hale Aşkın, Hayri Varol, Işık Sındırgılı, İbrahim Koser, Levent Duran, Maksut Dönmez, Melisa Özbek Kor, Mustafa Aydınlı, Mustafa Kurtçu, Oya Çetin, Dr. Oya Gönen, Salah Ünsaler, Dr. Sevcan Mutlu Berker, Sevdiye Yeşil Dezcan, Dr. Sibel Çelikel, Sibel Kocaman, Şevval Şengil, Uğur Yavuz, Umut Çetinbaş, Dr. Umut Soysal, Umut Süzgen, Yasemen Altay Görür, Yaşar Avcı, Zekeriya Öztemur, Zeki Açıș ve Züleyha Ekici” Kitabın tanıtımı, Toplumsal Araştırmalar, Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) Edirne İl Temsilciliği salonunda düzenlenen etkinlikle gerçekleşti. Programa eserin yazarlarından şair Umut Süzgen, yazar Züleyha Ekici ve eserin editörü Dr. Türkolog Sibel Çelikel katıldı. HİLAL PEKER

Trakya’nın Yıldızları Bu Kitapta Haber

Trakya’nın Yıldızları Bu Kitapta

Trakya’nın kültürel mirasına kalıcı bir katkı sunmayı amaçlayan “Trakya’nın Yıldızları” adlı eser, Dr. Türkolog Sibel Çelikel’in editörlüğünde okurla buluştu. Hem akademik, hem de duygusal içerikleri bir araya getiren kitap, Trakya temalı anılar, göç hikâyeleri, efsaneler, araştırmalar ve edebi metinleri aynı çatı altında topluyor. Kitapta, Trakya üzerine çalışmalarıyla bilinen araştırmacı, tarihçi, öğretmen ve akademisyenlerin yanı sıra genç kalemler de ilk eserlerini yayınlama fırsatı buldu. Böylece bölgenin hafızasına dair çok sesli bir seçki ortaya çıktı. İŞTE TRAKYALI YAZAR KADROSU Eserin ikinci baskıya ulaşmasında katkı sunan geniş yazar kadrosu ise şu isimlerden oluşuyor: “Alaeddin İkican, Ali Arslan, Ali Yurtseven, Çağla Demirbilek, Dr. Dilek Bayraktar, Elif İpek Bilek, Hale Aşkın, Hayri Varol, Işık Sındırgılı, İbrahim Koser, Levent Duran, Maksut Dönmez, Melisa Özbek Kor, Mustafa Aydınlı, Mustafa Kurtçu, Oya Çetin, Dr. Oya Gönen, Salah Ünsaler, Dr. Sevcan Mutlu Berker, Sevdiye Yeşil Dezcan, Dr. Sibel Çelikel, Sibel Kocaman, Şevval Şengil, Uğur Yavuz, Umut Çetinbaş, Dr. Umut Soysal, Umut Süzgen, Yasemen Altay Görür, Yaşar Avcı, Zekeriya Öztemur, Zeki Açıș ve Züleyha Ekici” Kitabın tanıtımı, Toplumsal Araştırmalar, Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) Edirne İl Temsilciliği salonunda düzenlenen etkinlikle gerçekleşti. Programa eserin yazarlarından şair Umut Süzgen, yazar Züleyha Ekici ve eserin editörü Dr. Türkolog Sibel Çelikel katıldı. HİLAL PEKER

Trakya'da Çiftçilerin Buğday Ekim Mesaisi Sürüyor Haber

Trakya'da Çiftçilerin Buğday Ekim Mesaisi Sürüyor

Geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle kuru toprağa tohumları ekmek zorunda kalan üreticiler, bu yıl yağışların ardından toprağın tava gelmesiyle buğday ekim çalışmalarını hızlandırdı. Yaklaşık bir ay önce tohumları toprakla buluşturmaya başlayan çiftçiler, hummalı çalışmalarına devam ediyor. Buğday ekilişi Edirne ve Kırklareli'nde yüzde 70, Tekirdağ'da da yüzde 60 tamamlandı. Bazı bölgelerde ise erken ekilen buğdaylar, yağışlarla çimlenerek boy salmaya başladı. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, ekim döneminde etkili olan yağışların üreticileri sevindirdiğini söyledi. Yağışlarla toprağın sürülecek uygunluğa geldiğini ve buğday tohumlarının toprakla buluşturulduğunu belirten Arabacı, "Son dönemde güzel yağışlar aldık ve üreticilerimiz buğday ekimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştiriyor. Erken ekilen buğdaylar çimlenmeye başladı. Ekim döneminin önemli bir kısmı tamamlandı. Çiftçiler olarak bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmeyi temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da kentte buğday ekiminin devam ettiğini söyledi. Yağışlarla toprağın tava geldiğini belirten Şaylan, "Erken ekilen ürünler, çok iyi bir şekilde çıkış sağladı. Bazı bölgelerde buğday ve arpa 6 santimetreye kadar ulaştı." dedi. Şaylan, buğdayın stratejik ürün olduğunu, Trakya çiftçisinin üretimine ayrı önem verdiğini dile getirdi. - "Şu an görünüm buğday üreticileri için güzel bir yıl olacak" Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı da bu yıl yağışların zamanında geldiğini belirtti. Yağışların, üreticilerin ekim çalışmalarını planlanan takvime uygun şekilde sürdürmesine imkan sağladığını anlatan Saygı, "Verimli geçen yağışlar, yeni sezon için olumlu bir başlangıç olacak. Çiftçilerimiz, bir hafta içerisinde buğday ekimini bitirecek. Şu an görünüm buğday üreticileri için güzel bir yıl olacak." diye konuştu.

“Trakya’daki İlk Kazılar Atatürk’ün Emriyle Oldu” Haber

“Trakya’daki İlk Kazılar Atatürk’ün Emriyle Oldu”

Edirne’de Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) İl Temsilciliği’nde, Prof. Dr. Ahmet Yaraş’ın katılımıyla “Trakya’da Arkeoloji Yapmak!” konulu söyleşi düzenlendi. Edirnelilerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Prof. Dr. Ahmet Yaraş, hem Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da gerçekleştirilen arkeoloji çalışmalarını sunarken; hem de arkeoloji alanının karşı karşıya kaldığı zorluklardan bahsetti. ATATÜRK’ÜN DESTEĞİYLE YAPILDI Trakya’nın konumu nedeniyle geçiş noktası olması sonucu her dönem ilgi odağı olduğunu belirten Yaraş, Trakya’daki ilk arkeoloji çalışmalarının Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle yapıldığını ifade etti. Atatürk’ün Arif Müfid Mansel’i özellikle Edirne ve Kırklareli’de çalışması için görevlendirdiğini söyleyen Yaraş, 1938’e kadar Atatürk’ün desteğiyle Trakya arkeolojik kazıların ve özellikle tümülüslerin araştırıldığını belirtti. “TRAKYA’DA ÇIKARILAN ESERLER KORUNMADI” Trakya’daki arkeolojik kazıların özellikle Kırklareli ayağında çok güzel eserlerin ortaya çıkarıldığını ifade eden Yaraş, çıkarılan bu eserlerin ise korunmadığını söyledi. Arkeolojik eserlerin şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin ek binasındaki depoda olduğunu söyleyen Yaraş, ek binanın da deprem nedeniyle güçlendirilmesi için farklı bir noktaya taşındığını açıkladı. Yaraş, çok zengin bir koleksiyon bulunduğunu ifade ederken; “Görülmesi gereken Trakya eserleri, 1930-1938 yılları arasında çıkartılmış ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne getirilmiş” dedi. “ATATÜRK SON GÜNLERİNDE TRAKYA’DAKİ YÜZÜĞÜ İSTEMİŞ” Yaraş, 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Trakya’ya geldiğini hatırlatırken; Trakya’daki arkeolojik kazılarda bulunan bir yüzüğe olan ilgisine dikkat çekti. Atatürk’ün hayatının son günlerinde bu yüzüğü istediğini ve kendisine Afet İnan’ın yüzüğü getirdiğini söyleyen Yaraş, Atatürk’ün yüzüğü parmağına taktığına dair ifadelerin bulunsa da kesinliğiyle ilgili tartışmaların olduğunu açıkladı. Atatürk’ün istediği yüzüğün günümüzde ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin deposunda olduğunu belirten Yaraş, yüzüğün Trakya’daki önemli buluntulardan biri olduğunu söyledi. “DOLMENLER VE MENHİRLER ATIL BİR ŞEKİLDE KALIYOR” Atatürk’ün vefatının ardından arkeolojik kazıları yapan Arif Müfid Mansel’in Trakya’dan ayrıldığını ve bir daha uğramadığını belirten Yaraş; “1938 yılından itibaren Trakya tamamen sahipsiz kalıyor. Trakya’da kimse çalışmak istemiyor. 1980’li yıllara kadar Trakya’da çok ciddi anlamda boşluk var. Atatürk’ün başlattığı kazı projeleri ciddi anlamda sıkıntıya giriyor. 1980’li yıllardan itibaren bilim dünyasının en saygın isimlerinden olan Mehmet Özdoğan buradaki çalışmalara başlıyor, yüzey araştırması yapıyor. Mansel’in bulduğun yerlere tek tek bakıyor. Yeni yerleşimleri bularak ekliyor. Trakya’nın dolmenleri, menhirleri turizm potansiyeli olmasına rağmen atıl bir şekilde kalıyor” sözlerine yer verdi. “TRAKYA’DAKİ İLK ARKEPARKI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR” Mehmet Özdoğan’ın 2024 yılının sonuna kadar Kırklareli’nin Aşağı Pınar bölgesinde kazılarını sürdürdüğünü söyleyen Yaraş; “Bölgeden kendisine hiçbir şekilde ekonomik yardım gelmiyor. Ne bürokrasiden, ne bölge halkından yardım gelmiyor ve tüm maddi birikimini kazıya harcıyor. Kazı bitmiş olmasına, ileri yaşına ve sağlık durumuna rağmen her yıl gelip kazı buluntularıyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Ama ne yazık ki Kırklareli’nde hiçbir destek olmuyor. Trakya’daki ilk arkeoparkı oluşturmaya çalışıyor. Ama bugün kapalıdır ve ne yazık ki elektrik kablolarının bile çalındığını biliyoruz” dedi. Yaraş, sunumunun ardından katılımcılarını sorularını cevapladı. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Subaş’tan Mecliste Kurtuluş Bayramı Kutlaması Haber

Subaş’tan Mecliste Kurtuluş Bayramı Kutlaması

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Süloğlu İl Genel Meclisi Üyesi Remzi Subaş, gündem dışı konuşma yaptı. Subaş, konuşmasında Süloğlu’nun düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yılını kutlarken; tüm meclis üyelerini ilçede yarın düzenlenecek Kurtuluş Bayramı’na davet etti. Subaş, 22 Kasım tarihinin Süloğlu’nun düşman işgalinden kurtuluş günü olduğunu söyleyerek; “Her yıl 22 Kasım tarihinde atalarımızın hürriyet ve bağımsızlık, namus ve bayrak uğruna mücadele etmeyi, bu yolda seve seve şehit ve gazi olmayı seçtiği topraklarda, yokluklar içinde yazılan kurtuluş destanını kutluyoruz. Tüm gücümüzle kutlamaya devam edeceğiz. Vatanımıza yönelik hain saldırılara karşı kahramanca mücadele veren atalarımız, aylar boyunca Trakya’da düşmanı şehirlere sokmayarak, tarihte benzeri az görülen bir destan yazdılar. 103 yıl önce bu direniş destanı, ‘Süloğluluyum, Edirneliyim’ diyen herkes için büyük bir övünç kaynağıdır. Esir olmaktansa ölmeyi tercih eden kahramanlar, canlarından vazgeçerek vatan sathında kurtuluş meşalesi yakmıştır. Bu vesileyle Edirne’miz başta olmak üzere Süloğlu’muzun düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümünü kutluyor, vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi hayır ve rahmetle yad ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin kurtuluş mücadelesi ve bölünmez bütünlüğü uğruna bugüne kadar kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene. Tüm meclisimizi yarın düzenlenecek Kurtuluş Bayramı’mıza davet ediyorum” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne Ticaret Liseliler 81’inci Yılı Kutladı Haber

Edirne Ticaret Liseliler 81’inci Yılı Kutladı

Edirne Ticaret Lisesi, bugün kuruluşunun 81’inci yılını düzenlenen tören ile kutladı. Selimiye meydanında buluşan Edirne Ticaret Lisesi’nden Yetişenler Derneği üyeleri, eski mezunlar ve öğrenci ve öğretmenler hep birlikte okul bandosu eşliğinde Atatürk anıtına yürüdüler. Atatürk anıtına çelenk sunarak saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudular. Anıttaki tören sonrası açıklamalarda bulunan Edirne Ticaret Lisesi'nden Yetişenler Dernek Başkanı Mehmet Çoğ, “Okulumuzun 1977mezunuyum. Bizim hikayemiz 1944 yılında Edirne Ticaret Lisesi'nin kuruluşuyla başladı. Bu yıl 81 yıl dönümünü kutluyoruz. Bütün mezunlarımızı bir araya getirmeye çalışıyoruz. Herkesle iletişim halinde olmaya çalışıyoruz. Şöyle diyoruz. Yolu ticaret listesinden geçen herkesi Edirne Ticaret Lisesi ailesi ile bir arada yürümeye devam etmesini istiyoruz” dedi. “MEZUN OLDUĞUM OKULDA GÖREV YAPMAKTAYIM” Okul Müdürü Ali Sakarya ise mezun olduğu okulda müdür olarak görev yaptığını belirterek “Kendi mezun olduğum okulumda okul müdürü olarak görev yapmaktayım. Kendim de bir Ticaret Lisesi mezunuyum. Okulumuz 1944 yılında kurulup 81’inci yılını kutlamakta. İlimiz ve Trakya meslek liseleri arasında önemli olan bir okuluz. Trakya bölgesine yön vermekte, yetiştirdiği öğrencilerle gurur duyuyoruz” diye konuştu. Anıttaki törenin ardından katılımcılar hep birlikte saraçlar caddesinde okul bandosu eşliğinde yürüyüş yaptılar. ŞENER ŞENTÜRK

Edirne’ye Güneş Enerji Santrali Projesi Haber

Edirne’ye Güneş Enerji Santrali Projesi

Edirne merkez ve Lalapaşa ilçeleri sınırında, Korucu köyü mevkiinde Özarı Yenilenebilir Enerji Elektrik Üretim Limited Şirketi tarafından yapılması planlanan Özarı-7 Güneş Enerji Santrali (GES) ve Enerji Depolama Tesisi (EDT) Projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan duyuruda, projenin bakanlığa sunulan ÇED başvuru dosyasının incelendiği ve ÇED sürecinin başlatıldığı belirtildi. Duyuruda, proje ile ilgili görüşlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderilebileceği ifade edildi. Duyuruda ayrıca projenin ÇED başvuru dosyasına da yer verildi. 119 BİN 288 ADETE GÜNEŞ PANELİ KURULMASI PLANLANIYOR Projenin ÇED başvuru dosyasına göre; Proje kapsamında, 119 bin 288 adet 545 Wp gücünde güneş panelleri, 20 adet 2500 kW gücünde evirici (inverter) ve 1 adet 65 MWh/50 MWe kapasiteli elektrik depolama tesisinin kurulması planlanıyor. YILLIK 100 MİLYON KWH ELEKTRİK ÜRETMESİ HEDEFLENİYOR Projede yıllık 100 milyon kWh elektrik enerjisi üretilmesi hedefleniyor. Elektrik enerjisi, 400 kV Kofçaz Havza Trafo Merkezi’ne (Yeni tesis edilecek) bağlantı ile 154 kV üzerinden şebekeye aktarılacak. Şebekeye verilemediği durumlarda 65 MWh kapasiteli EDT’de depolanacak. KORUCU KÖY MERKEZİNE 0,80 KİLOMETRE MESAFEDE Dosyada, Korucu köy merkezine kuş uçuşu yaklaşık 0,80 km mesafede yer aldığı belirtilen proje alanına en yakın yerleşim yerinin ise GES alanının 0,50 km batısında yer alan Korucu köyüne bağlı duyarlı yapılar olduğu ifade edildi. TARIM ARAZİSİ VE MERA NİTELİKLİ ALAN GES alanının 76,89 hektarlık alandan oluştuğu belirtilen dosyada, proje alanının Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası 1/100 000 Ölçekli Revizyon Çevre Düzeni Planı E17 Paftası sınırları içerisinde, tarım arazisi nitelikli alanlar içerisinde olduğuna yer verildi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Parsel Sorgu Uygulamasına göre ise proje alanı mera niteliğinde yer alıyor. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Doç. Dr. Çelik: Türkiye Obezitede Avrupa’nın Zirvesinde Haber

Doç. Dr. Çelik: Türkiye Obezitede Avrupa’nın Zirvesinde

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Çelik, diyabetin ciddi komplikasyonlara ve vücuttaki birçok organda kalıcı hasara yol açabilen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Diyabetin dünya genelinde kalp hastalıklarının en sık nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Çelik, hastalığın diyaliz gereksiniminin de başlıca sebepleri arasında yer aldığını söyledi. Ayrıca önlenebilir körlüğün en büyük nedenlerinden birinin de diyabet olduğunu vurguladı. “OBEZİTE VE DİYABET BİRBİRİYLE İLİŞKİLİ HASTALIKLARDIR” Türkiye’nin diyabet açısından riskli ülkeler arasında bulunduğunu söyleyen Çelik, “Ülkemiz, diyabet açısından riskli bölgelerden biridir. Hatta Avrupa’da obezite oranlarında Türkiye olarak ilk sıralarda bulunuyoruz. Obezite ve diyabet birbiriyle ilişkili, iç içe geçmiş hastalıklardır. Hem obezitenin hem de diyabetin yoğun olduğu ülkelerden biriyiz. Bu hastalıklar; kalp, böbrek, göz ve sinir hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununu tetiklemekte veya mevcut hastalıkların seyrini kötüleştirebilmektedir. Bu nedenle toplumda farkındalık oluşturmak bizim için son derece önemlidir” dedi. “BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNE BAŞVURULMALI” Sağlık Bakanlığı’nın son yıllarda diyabetle mücadeleye özel önem verdiğini belirten Çelik, “Sağlık Bakanlığımızın üzerinde özellikle durduğu konulardan biri olduğu için ülkede diyabet merkezleri kurulmaya başlandı ve neredeyse her yerde mevcut. Birinci basamak sağlık hizmeti olan aile hekimlerimiz ile ikinci ve üçüncü basamak hekimlerimiz bu konuda oldukça bilinçli. Diyabet açısından risk taşıyan herkesin, kendisinde bazı diyabet belirtileri hissetmesi durumunda öncelikle birinci basamak sağlık hizmetlerine başvurması gerekir” ifadelerine yer verdi. “GENETİK YATKINLIK OLDUKÇA YAYGIN” Diyabetin en belirgin semptomları hakkında bilgi veren Çelik, “Çok su içme, sık idrara çıkma ve normalden fazla yemek yemeye rağmen kilo kaybı diyabetin tipik belirtileridir. Çoğu hastada aile geçmişinde diyabet bulunur ve genetik yatkınlık oldukça yaygındır. Bu nedenle belli bir yaştan sonra tüm vatandaşlara diyabet taraması yaptırmalarını öneriyoruz” diye konuştu. MERT ERİŞKİN

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.