Edirne merkezi Kapıkule Sınır Kapısı’na bağlayan yolun solunda, Bizans döneminden günümüze kadar ulaşan tarihi eserlerin en önemlisi olarak göze çarpan bir köprü; Gazi Mihal Köprüsü.
Tunca Nehri’nin üzerinde, günümüzde araç geçişine kapalı olsa da vatandaşların yaya, bisiklet ya da motosiklet ile kullandığı, ihtişamıyla dikkat çeken tarihi köprü, Avrupa’dan Edirne’ye gelenlerin de ilk karşılaştığı tarihi eserlerden biri olma özelliğini taşıyor.

Osmanlıların Edirne’yi fethinde şehirde bulunan taş köprülerden biri olan Gazi Mihal Köprüsü, fethin ardından harap olması nedeniyle Osmanlı komutanlarından Gazi Mihal Bey tarafından temeline kadar söktürülerek yeniden yapıldığı için günümüzdeki ismini almış. 1640, 1757 ve son olarak 1900 yıllarında da onarılan köprü, 2025 yılının sonunda dahi ayakta kalarak kent tarihinin en önemli ögelerinden biri olmaya devam ediyor.
Roma-Bizans mimarisi özelliklerini taşısa da köprü ayaklarındaki ay yıldızlar, son dönem Osmanlı mimarisi olarak göze çarpıyor. Sultan 2’nci Abdülhamit döneminde son onarımı yapılması nedeniyle “Hamidiye Köprüsü” adı verilse de halk arasında Gazi Mihal Köprüsü olarak anılmaya devam eden köprü, kentin en güzel manzaralarından birine sahip. Edirne’deki ve kent dışından gelen fotoğraf sanatçılarının sık sık Gazi Mihal Köprüsü ile Selimiye Camii’nin görüntüsünü bir arada fotoğraf karesine sığdırmaları ile kentin en özel görüntülerinden biri ortaya çıkmaya devam ediyor.

Gazi Mihal Köprüsü’nün çevresinde ise Gazi Mihal Hamamı, Gazi Mihal Bey Camii ve Şah Melek Camii bulunurken; köprünün önemine değer katıyorlar.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ