Edirne İl Genel Meclisi’nin Ekim ayı toplantıları bugün başladı. Meclisin bugün düzenlenen toplantısında İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun, imar kanunu geçici 16’ncı maddesi (imar barışı) hakkındaki raporu görüşüldü.
Komisyon Başkanı Mehmet Güneş Yılmaz tarafından sunulan raporda, İl Özel İdaresi sorumluluk sahasında kalan alanlarda imar barışı ile alınan yapı kayıt belgesi sayısı, aktif olan yapı kayıt belgesi sayısı ve iptal edilen yapı kayıt belgesi sayısı, yapı kayıt belgelerinin niteliğine göre dağılımı, yapı kayıt belgelerinin ilçelere göre dağılımı hakkında bilgi verildi.

Yılmaz, Edirne merkez dahil olmak üzere toplam 9 ilçede, 22 bin 416 aktif yapı kayıt belgesi olduğunu, bu belgelerin 18 bin 157’sinin konut, 2 bin 812’sinin ticari, bin 447’sinin ise karma olduğunu açıklarken; 3 bin 101’inin ise iptal olduğunu söyledi. Yılmaz, toplam alınan yapı kayıt belgesi sayısının aktif ve iptaller dahil 25 bin 517 olduğunu ifade etti.
Yılmaz, “İmar Barışı” uygulamasının temel şehircilik ilkeleri ve kamusal yarar anlayışı açısından ciddi sakıncalar taşıdığını belirterek “Söz konusu uygulama, yapıların fiziksel dayanıklılığı ve deprem güvenliği gibi yaşamsal kriterler dikkate alınmadan, yalnızca beyan esasına dayalı olarak yürütülmüştür. Bu durum, yurttaşların can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit eden bir tablo yaratmıştır. Hiçbir çağdaş planlama yaklaşımında, özellikle üçüncü sınıf dünya ülkelerinde dahi böylesine kapsamlı bir yapı affının mühendislik denetiminden geçmeden uygulanması mümkün değildir. Ancak ülkemizde ‘barış’ adı altında yürürlüğe sokulan bu düzenleme, bilimsel şehircilik ilkelerini devre dışı bırakmış, adeta kaçak ve denetimsiz yapılaşmayı ödüllendiren bir anlayışı kurumsallaştırmıştır” ifadelerini kullandı.

İmar barışı sürecinde yapıların statik sağlamlığına, zemin etütlerine ya da afet risk analizlerine dair hiçbir belgenin aranmadığını söyleyen Yılmaz; “Dolayısıyla yüzbinlerce yapının deprem, sel veya heyelan gibi afetlere karşı dayanıklılığı belirsiz kalmıştır. Bu durum, ilerleyen yıllarda yaşanabilecek can kayıplarının ve yıkımların zeminini hazırlamaktadır. Bu doğrultuda, gelecekte benzer uygulamalara başvurulmaması, mevcut yapı stokunun ise ivedilikle risk analizine tabi tutularak güçlendirilmesi veya dönüştürülmesi yönünde kapsamlı bir planlama yapılması gerektiği görüşüyle raporumuz sunulmuştur” dedi. Yılmaz’ın konuşmasının ardından toplantıda söz alan meclis üyeleri de ‘imar barışı’ olarak adlandırılan süreçle ilgili kaygı ve tepkilerini dile getirdiler.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ