Edirneli Kadınlardan “Kadın Tribünü” Tepkisi

Edirne’de bu yıl 663’üncüsü düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde gerçekleştirilen ağalık koç ihalesini kazanarak 664’üncü Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası olan iş insanı Ufuk Özünlü, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Sarayiçi Er Meydanı’na kadınlara özel bin kişilik tribün yaptırılacağını söyledi.

Özünlü’nün ifadelerine Edirneli kadınlar tepki gösterdi. Kentteki sivil toplum örgütü temsilcisi kadınlardan işçi kadınlara kadar birçok isim, Kırkpınar Ağası Özünlü’nün dile getirdiği “kadın tribünü” projesi ile ilgili görüşlerini Batı Ekspres’e açıkladılar.

“HAREMLİK-SELAMLIK MI YAPALIM?”

Edirneli kadın işçi Gülçin Cüre, Edirne’deki kadınların, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni erkeklerle birlikte izleme konusunda bir şikâyetinin bulunmadığını söylerken; “Hiç kimsenin Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni birlikte izleme konusunda bir şikâyeti yok. Güreşleri insan gibi seyredip evimize dönüyoruz. Haremlik-selamlık mı yapalım? Aramıza perde mi çekelim? Çok gereksiz ve anlamsız bir söylem olmuş” ifadelerini kullandı.

“YAŞAM TARZIMIZA SAYGI BEKLİYORUZ”

Edirne Kent Konseyi (EKK) Yürütme Kurulu Üyesi ve Bir El Bin Nefes Derneği Başkanı Yağmur Islattı Aydın ise Edirne halkının kadın-erkek eşitliğine inandığını belirterek; “Edirne gibi bir şehirde yaşıyoruz ve her şeyden önce kadın-erkek eşitliğine inanan Edirne halkıyız. Kadın erkek bir arada oturur, yemek yer, birlikte zaman geçiririz. Kendisi dışarıdan gelmiş, hoş gelmiş. Başımızın üzerinde yeri vardır ama Edirne halkı olarak biz burasının yerlisiyiz. Misafir de misafirliğini bilse iyi olur. Bizim yaşam tarzımıza da saygı bekliyoruz” dedi.

“KADIN TRİBÜNÜ YAPMAKTANSA ÇOCUKLARA BURS VEREBİLİR”

Edirne Veli Öğrenci Derneği (Veli-Der) önceki dönem Başkanı Benay Ataçay da Trakya bölgesi ve Edirne’nin kültüründe kadın-erkek ayrımı olmadığını vurgularken; “Biz hiçbir zaman böyle bir şeye ihtiyaç duymadık. Bizim oyunlarımız bile bir aradadır. Düğünlerde, sokakta birlikteyiz. Bir erkek arkadaşımızla dışarıya çıkıp rahatlıkla otururuz. Bize ait olmayan kültürün dayatılması hoşumuza gitmez. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında farklı şeylerle uğraşıyoruz. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde pembe otobüs uygulaması oldu ama o bile işlemedi. Sadece Trakya kültüründe değil; Anadolu kültüründe de böyle bir şey yok. Biz birlikte olmaktan da son derece rahat ve huzurluyuz. Bizim gündemimiz şu anda ekonomi, çocuklarımızın sağlığı, ücretsiz okul yemeğidir. Kırkpınar ağası da kadın tribünü yapmaktansa çocuklara burs verebilir” sözlerine yer verdi.

“KADINLARIN BÖYLE BİR TALEBİ YOK”

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği (EÇGD) Başkanı Ayten Eren de Er Meydanı’nın Sarayiçi mevkiinden taşınması gerektiğine dikkat çekerek; “Kırkpınar’ın başka hiç sorunu yok mu? Mevcut Kırkpınar binasının hiç eksiği yok mu? Pehlivanlar orada hangi fiziki koşullarda güreşiyor? Geçtiğimiz dönemlerde Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivalinde stant açarak yerinin değişmesi gerektiğini anlatmıştık. Başka bir yere taşınsın ve Balkanlara uygun, uluslararası bir tesise dönüşsün. Kırkpınar ağasının bunları öğrenmesi lazım. Sivil toplum örgütleriyle Kırkpınar alanı konusunda yapılmış çalışmaları öğrensin. Edirne’nin sivil toplum örgütlerinin çalışmaları, üniversiteden çıkan raporlar Kırkpınar alanının hiç de yeterli şartları olmadığını, o alanın tarihi ve kültürel bir alan olduğunu, Osmanlı’nın 2’nci büyük sarayının bahçesi olduğunu gösteriyor. 663 yıllık geçmişi olan ve UNESCO Somut Olmayan Kültür Miras Listesi’ne giren Kırkpınar’da o alana kadın tribünü değil, hiçbir şey yapmasınlar. Kadınların böyle bir talebi yok. Bizim halk olarak beklentimiz; bizim de katkı koyacağımız, daha modern, Kırkpınar’ı geliştiren ve dünyaya tanıtan, insanların gelme isteğini doğuran bir alanda yeniden yapılması lazım” dedi.

“KADIN TRİBÜNÜ SÖYLEMİNİN KARŞILIĞI YOK”

Edirne Kadın Merkezi Dayanışma Derneği (EKAMEDER) Başkanı ve Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Şahide Ağaoğlu, kadınların günümüzde Türkiye gündeminde yer alan 9’uncu yargı paketindeki soyadını kullanma hakkı için mücadele ettiğini belirterek; “Kadınlar, bütün Türkiye’de ayakta. Yasal hakkımız olan kendi soyadımızı kullanma hakkımız, 9’uncu yargı paketiyle tekrar kaldırılmaya çalışılıyor. Kadınlar örgütlü olarak haklarının gasp edilmesine çok karşılar. Böyle bir şeyi de kadınların talebi olmadan yapmak, kadınların yararına değil. Belediye ile yapılacak bir çalışma, stratejik planlar var. Toplumsal cinsiyet eşitliğini dikkate alan uygulamayı yıllar önce yazdık. Planlar çok uygulanmadı. Yeni dönemde bunların yapılması gerekiyor. Eşitlik hakkındaki bütün çalışmaların yerel yönetimlerde, kamuda olması gerekiyor. Böyle yaparak kadınlara bir şey yapılmış sayılmıyor. 9’uncu yargı paketiyle bütün haklarımız gasp edilmeye çalışılıyor. Bunları durdurmak istiyoruz. Gündem bu varken belki de bu yapılan gündem saptırmaktır. Kadın tribünü söylemi hiçbir karşılığı olmayan bir şeydir. Kadın mücadelesi, eşit haklar mücadelesidir. Böyle bir talep yokken bu söylemin neyi amaçladığı çok belli değil. Kırkpınar ağası bir laf etmek istiyorsa eşitlik temelinde bunları konuşsun. Kadınların hiç sözü olmayan bir şeyi konuşmak, kadınlara destek olmak değildir” diye konuştu.

UĞUR AKAGÜNDÜZ