Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, bugün düzenlenen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Kongresi’nde konuşma yaptı. Delegelere seslenen Gürkan, Türkiye’de 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine dikkat çekti.
Gürkan, Türkiye gündeminde sık sık yer alan CHP’de değişim tartışmaları ile ilgili de açıklamalarda bulundu. CHP Edirne İl Kongresi’ne bir gün kala İl Başkanlığı aday adaylığından çekildiğini açıklayan Erdal Akgün’e de cevap veren Gürkan, 31 Mart 2024’te düzenlenecek yerel seçimler öncesi Belediye Başkanlığı, Belediye Meclis Üyeliği ve İl Genel Meclis Üyeliği’nde önseçim yapılmasını talep etti.
“YENİLDİK, KAYBETTİK”
Siyasetin amacının kazanmak olduğunu söyleyen Gürkan; “14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerde yenildik, kaybettik. Bunda genel başkandan en sade üyeye, hatta üye olmayan ama partiye gönül vermiş herkesin payı var. Sorumluluğun oranları değişiyor. Aylardır televizyonlarda mazot, enflasyon, emekli maaşları konuşulmuyor; varsa yoksa konuşulan tek şey CHP ve CHP’deki değişim. CHP, 100 yaşında bir parti. Elbette bu değişimi yapabilecek kabiliyette ama değişimi yapacaklar televizyonlarda konuşanlar değil; CHP’lilerin kendileridir. 5 Kasım’da kurultayımız var. O kurultayda, kurultay delegeleri kararlarını verecek. Partiyi nereye taşıyacaklarını, nasıl bir değişimi öngördüklerini ortaya koyacaklar” ifadelerini kullandı.
“ÖN SEÇİMLE BELİRLEYELİM”
Gürkan, Edirne’de kongre sürecinin sona erdiğini belirterek; “Geçmiş yıllara oranla oylarımız düştü. Oylar yükselirken de, düşerken de neler yaptık? Türkiye’nin siyasi konjonktürü neydi? Edirne’nin siyasi konjonktürü neydi? Herkes bunu biliyor. Ama biz birçok şeyde yaptığımız gibi kendimizi bunun dışına koyarak, kendimizin dışında her şeyi söylüyoruz. Maalesef CHP’li olarak hepimizin vazgeçemediği bir alışkanlık var. Kendimiz seçilirken atama olursa ses çıkarmıyoruz ama seçerken mutlaka ön seçim, çarşaf liste istiyoruz. Düne kadar genel merkez tarafından milletvekilliğinde, belediye başkanlığında merkezi atama ile aday gösterilenler, hatta son seçimlerde, ‘Bizi aday gösterin’ diye genel merkezin kapısından ayrılmayanlar, aday olamayınca, ‘Ön seçim olmalıydı’ diyor. Ama atamayla da olsa aday yapılanlar hiç o konuları konuşmuyor. Buradan bir şey söylüyorum; 31 Mart 2024’te belediye başkanlığı yerel yönetim seçimlerimiz var. İster üyelerle, ister delegelerle ön seçim yapalım; hodri meydan. Edirne’de de, Uzunköprü’de de, Lalapaşa’da da, nerede olursa tümünde belediye meclis üyeleri dahil ön seçimle belirleyelim. Mademki örgütümüz bunu istiyor, başımızın üstünde; ben hazırım” dedi.
AKGÜN’E CEVAP VERDİ
İl Başkanlığı adaylığından çekilen Erdal Akgün’e de cevap veren Gürkan; “Kongremizde dün itibariyle 1 adayımız daha vardı. İmzayı bulamamış, çekilmiş. Bu partinin en büyük problemlerinden bir tanesi, birbirimizin yüzüne söyleyemediklerimizi arkadan konuşuyor olmak. Beraber yol yürüdüğümüz insanların arkasından gizli kapaklı işler yapmak, sahtekârlıklar yapmak, iş çevirmeye çalışmak ama kendini de çok akıllı, bunların duyulmadığını zannetmek. Bunlar duyulur. Hayatta da, siyasette de hiçbir şey gizli kalmaz. Herkes her şeyi bilir. 2019 yılında genel merkez tarafından aday gösterilince hiç itiraz etmeden o adaylığı kabul edip, yola çıkıp; 2023’te milletvekili listelerine, ‘Atamayla nasıl yaparlar? Genel merkez nasıl belirler?’ diyenler samimi değildir. Mademki içinize sinmiyor, o zaman adaylığı kabul etmeyeceksiniz. Hem atamayla adaylığı kabul edip seçildiğinizde koltuğa oturacaksınız, hem de, ‘Ben bunu kabul etmiyorum. Şimdi ön seçim olsun’ diyeceksiniz. Ön seçim yapacağız” sözlerine yer verdi.
“ERDAL AKGÜN’E İMZA VERMEYİN DEDİYSEK ŞEREFSİZİZ”
Gürkan, aday adaylığının her CHP’linin hakkı olduğunu savunarak; “Bunda hiçbir sıkıntı yok. Örgüt seçimlerinde de aynı şekildedir. Ama yalan atmak, iftira atmak alçaklıktır, şerefsizliktir. Dün akşam arkadaşlarım bana getirdiler; Erdal Akgün aday adayı olmuş, yeterli imzayı bulamamış, aday adaylığından çekilmiş. Bu olur; imzayı bulamayabilirsin. Ediz Ün’ün ilçe başkanlığı aday adaylığı döneminde genç bir arkadaşımız daha aday adayı olmuştu. İmzaları eksikti ve biz tamamladık. Kongre 2 adaylı oldu. Biz CHP’yiz, bunu yaparız. İmzayı bulamadınız, çekildiniz ki bu gayet doğaldır. Ama açıklamayı dinledim; ’78 imza ile başladım, 19’a, 8’e düştüm’ diyor. Neden? ‘Belediye başkanları delegelere baskı yaptılar’ diyor. Edirne’nin bütün belediye başkanları burada. Hepsinin adına da burada konuşabilirim, itiraz etmezler zannediyorum. Ben ya da herhangi bir belediye başkanı, bir kişiyi, ‘Erdal Akgün’ün adaylığına imza vermeyin’ diye aradıysa çıkıp söyleyin. Aradıysa, çıkıp söylemiyorsanız siz de namertsiniz. Bu adaylık sürecinde, ‘Erdal Akgün’e imza vermeyin ya da verdiyseniz geri çekin’ diye bir kişiyi aramışsak namerdiz, ahlaksızız, şerefsiziz. Ama imza toplayamamanızın, kendinizi delegeye anlatamamanızın, kabul ettirememenizin, beceriksizliğinizin faturasını belediye başkanlarına kesmeye çalışıyorsanız, siz ahlaksızsınız, şerefsizsiniz” dedi.
“KAVGA ETMEK Mİ GEREKİYOR?”
Belediye başkanlıklarının CHP’nin meyveleri olduğunu söyleyen Gürkan; “İktidar olamayışımız son 22 yıla özgü değil. Biz 1950’den bu yana tek başımıza iktidar olamadık. Zaman zaman yerel yönetimlerde çok başarılı işler yaptık, zaman zaman yenilgiye uğradık. Ama bu partiyi ayakta tutan belediyelerdir. Eğer bu partinin 100 yaşına gelmesi bir başarıysa bunda belediyelerin payını inkâr edemeyiz. CHP’nin herhangi üyesine, delegesine herhangi bir belediye başkanı telefon ediyor, o da, ‘Başüstüne komutanım’ mı diyor? CHP delegesi böyle midir? Bu iftirayı size atanlara nasıl yakıştırıyorsunuz? Sanki CHP’nin delegeleri idare edilmeye müstehak insanlar, belediye başkanları da almış ellerine ipleri oynuyorlar. Bunu yapanlar, ilçe başkanlığı döneminde belediye başkanının dibinden ayrılmayanlardır. Şimdi bu durumu suçluyor. Sen ilçe başkanıyken ne yaptın? Tabii ki ilçe başkanıyla belediye başkanı beraber çalışacak, yanlış değil. Küs olmak, kavga etmek mi gerekiyor? Bizim bunu düzeltmemiz lazım. Eğer genel iktidar istiyorsak bunun yolunun yerel yönetimlerden geçtiği belli” ifadelerine yer verdi.
KILIÇDAROĞLU’NA SAHİP ÇIKTI
Gürkan, 14 Mayıs milletvekilliği seçimlerinde oyların en çok düştüğü ilçelerin Uzunköprü ve Edirne merkez ilçe olduğuna dikkat çekerek; “Oranlar çok önemli değil. Keşan’da göreceli olarak düştü, diğer bütün ilçelerimizde oylarımız düştü. Bunu sadece, ‘Burada oylar düştü. Sadece ilçe başkanı, belediye başkanı suçludur’ diye mi değerlendirmek lazım? Değerlendirirlerse ona da bir itirazımız yok. Ama bunun başka nedenlerini de mi aramak lazım. Mesela; delege ve örgüt seçimlerinde kendilerine ‘Muhalif’ deyip, örgüt seçimlerinde her yere ulaşan arkadaşlar, ne bir genel, ne de bir yerel seçimde görünmemesinin payı yok mu? Partinin üyesine en çok ihtiyaç duyduğu zaman, kendi içinde yarıştı zaman değildir. Partinin üyesine en çok ihtiyaç duyduğu zaman, diğer partilerle yarıştığı dönemdir. Bu arkadaşları, örgüt seçiminde başarılı olamadıktan sonra hangi genel ve yerel seçimde sahada gördünüz? İYİ Parti’ye çalışanları bu dönem gördük. CHP’nin üyesi, geçmiş dönem farklı görevler almış, bu dönem açık açık ‘1 oy Kemal’e, 1 oy Meral’e’ kampanyası yaptılar. Bunları ne yapacağız? Görmezden mi geleceğiz? Kılıçdaroğlu kazansaydı, ‘Ne müthiş bir siyasi deha’ olacaktı. Kazanamadı, ‘Dünyanın en kötü insanı.’ Böyle bir şey yok. CHP Genel Başkanını cadılar sofrasına atmanın da bir anlamı yok; doğru da değil, ahlaklı da değil. 2024’te bu ilde çok şeyi değiştireceğiz. Ben de değişebilirim, herkes de değişebilir. Yönettikleri yerleri aile çiftliği haline getirenleri değiştireceğiz. Baba, oğul, eş, kardeşini dolduranları değiştireceğiz. Arkadan iş çevirenleri değiştireceğiz. CHP’liliğe yakışmayan işleri yapanları değiştireceğiz. Değişim mi? Hadi değişim, hadi bakalım” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ