Prof. Mustafa Tan, Bölgemizde Buğday ve Ayçiçeği Hasat Sezonunu Değerlendirdi

Nilay YILMAZ

    Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksekokulu Park ve Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tan bölgemizin önemli ürünlerinden olan buğday ve ayçiçeği hasat sezonunu değerlendirdi. 
    Buğday hasadının ardından bölgemizde ayçiçeği hasadı da başladı.
    Bölgemizin önemli iki ürünü olan buğday ve ayçiçeği hasadı ile ilgili olarak Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksekokulu Park ve Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tan gazetemize açıklamada bulundu.
    Prof. Tan yaptığı açıklamada; “Bölgemizde yazlık ürün yetiştirime sezonunun sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Bilindiği gibi Trakya'da 2019-2020 kışlık ürün yetiştirme sezonu oldukça kurak geçmiştir. Edirne ilinin 2020 yılı Ocak-Mart dönemi uzun yıllar yağış ortalaması aylık 50-65 mm civarındadır. Ancak bu yılın kış periyodunda yağış değerleri uzun yıllar ortalamasının çok altında seyretmiştir. Buna karşılık aylık sıcaklık ortalamaları uzun yıllar ortalamasının (2.5-7.5 oC) çok üzerinde gerçekleşmiştir. Bu durum buğday verimlerinde ilçemiz köyleri arasında önemli farklılıklar ortaya çıkarmıştır. Ağır yapıda olan ve su tutma kapasitesi yüksek olan topraklarda 500-550 kg/da verimler alınırken, bu verimler kumlu-hafif topraklarda 300 kg/da'a kadar düşmüştür. Mart ayının ikinci yarısından itibaren yağışlı bir dönem yaşanması özellikle yazlık ürünler için fırsat oluşturmuştur. Erken ekilen ayçiçeği tarlaları Nisan ve Mayıs aylarındaki yağışları iyi değerlendirmiş ve yeterli tane dolumuna ulaşmışlardır. Nitekim hasatların yapılmaya başladığı bu günlerde dekara 150-200 kg ayçiçeği verimleri telaffuz edilmektedir. Erken ekilen tarlalarda 250-260 kg/da'a ulaşan verimler görülmektedir. Buna karşılık yoğun yağış tanede bir miktar yağ oranı düşüklüğüne sebep olmuştur. 
    Bölgemiz tarım arazilerinde buğday ve ayçiçeği yetiştiriciliği büyük oranda kuru tarım teknikleri ile yapılmaktadır. Bu nedenle verimler tamamen yağış rejimine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kış dönemindeki kuraklık göstermiştir ki küresel iklim değişikliği bundan sonraki yıllarda daha çok hissedilecektir. Daha sık sürelerle iklim anormalliklerinin yaşanması olağandır. Bu nedenle üreticilerimiz tarımsal faaliyetleri daha bilinçli yapmaya gayret göstermelidirler. Sulanan alanlarda sulama suyunun dikkatli kullanılması, kuru tarım alanlarında toprak nemini kaçırmayacak şekilde tohum yatağının hazırlanması ve ürünlere tarım sigortası yapılması önem kazanmaktadır.”dedi.