Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çiftçilik

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çiftçilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çiftçilik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bosdan; “Tarlalarımızı boş bırakmıyoruz” Haber

Bosdan; “Tarlalarımızı boş bırakmıyoruz”

Edirne’nin Havsa ilçesine bağlı Musulça köyündeki çiftçiler, 2024 yılının Ramazan Bayramı’na ulaşmanın mutluluğunu yaşarken; üretmeye de devam etti. Türkiye genelinde 4 günlük Ramazan Bayramı’nın yanı sıra uzatılan tatil günleri ile birlikte birçok vatandaş dinlenmeyi ya da ailesi ile tatil yapmayı tercih ederken; Musulça köyündeki çiftçiler tarımsal üretime devam ettiler. “BAYRAM TATİLİNDE TARLALARI BOŞ BIRAKMIYORUZ” Musulça Köyü Muhtarı Deniz Bosdan, tatilin son gününde bile çiftçilerin tarlalarında çalıştığını ve üretimin durmadığını belirtti. Bosdan, çiftçiliğin bir yaşam biçimi ve sorumluluk olduğunu söyleyerek; “Bizim için bayram tatili demek, tarlalarda çalışmamak anlamına gelmiyor. Çiftçilik, bizim için bir yaşam biçimi ve sorumluluktur. Dolayısıyla bayram tatilinde dahi tarlalarımızı boş bırakmıyoruz” ifadelerini kullandı. “YAĞMUR İHTİYACI VAR” Bölgede yağmur ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Bosdan; “Biz üzerimize düşen görevimizi yapıyoruz fakat ekili olan ve ekilecek olan ürünlerin kuraklık sebebi ile yağmur ihtiyacı bulunmaktadır. Çiftçilerimiz farklı ürünler olarak nohut, fasulye ve pancar üretimini arttırarak, gelirlerini farklı ürünler ile arttırma düşüncesindeler" diye konuştu. Bosdan, çiftçilerin üretim için gece gündüz demeden çalıştığını ve bu emeğin karşılığını almak için gayret ettiklerini ifade etti. ERGİN SÖZER

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor Haber

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor

Vize ilçesine bağlı Doğanca köyünde yaşayan kadınlardan bazıları, sabahın ilk ışıklarında güne erkenden başlıyor. Sırtına yüklendiği saman balyasını ağıl ve ahıra götüren kadınların mesaisi, süt sağımından sonra ev halkı için kahvaltı hazırlamayla devam ediyor. Bazı kadınlar ise kışlık ihtiyaçlarını karşılamak, aile bütçesine katkı sunmak için tarlalarda çapa yapıyor, kimi traktör ile buğday tarlasına gübre saçıyor. Evinin odun ihtiyacını karşılamak için motorlu testere veya balta ile odun kesen bazı kadınlar, zaman zaman pancar temizleyerek zorlu köy yaşamında emeklerini ortaya koyuyor. Doğanca köyünde yaşayan 38 yaşındaki Nazlı Varol, köyde çiftçilik ve hayvan besiciliği yaparak geçimlerini sağladıklarını söyledi. Istranca Dağları'nın eteklerindeki köylerinde yaşamın güzel olduğunu anlatan Varol, "Sabah kalktığımızda hayvanlarımıza uğraşıyoruz. Hemen ardından tarla işimize başlıyoruz. İlaçlama, ekimi ve toprağı karıştırma gibi her türlü işimizi yapıyoruz." dedi. Köyde bir erkeğin yapabileceği her işi yaptığını dile getiren Varol, traktör kullanırken kendini öz güvenli hissettiğini vurguladı. Varol, kadınların erkeklere göre daha planlı olduğunu dile getirerek, "Dünyaya bir daha gelsem kesinlikle köyde yaşamak isterdim çünkü o kadar temiz havası, insanları, komşuluk ilişkileri var. Çiftçilik bize çok iyi geliyor. Havasından suyundan vazgeçemiyoruz." dedi. Köyde yaşamayı çok sevdiğini belirten Varol, huzur bulmak, çalışmak, mücadele etmek isteyen tüm vatandaşları köyde yaşamaya davet etti. Varol, "Köydeki hayat şehirden çok çok mükemmel ve güzel. Üretmek, insanlara faydalı olmak harika bir şey." ifadelerini kullandı. - "Biz toprağa basmadık mı olmaz" Köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Cevriye Dinar da köyde sağlıklı bir yaşam sürdüklerini söyledi. Köyde çok mutlu olduklarını anlatan Dinar, kızlarına gittiğinde hemen köye dönmek istediğini ifade ederek, "Biz şehirlerde yaşayamayız. Biz toprağa basmadık mı olmaz." şeklinde konuştu. Ayşe Ürkmez ise hayvancılık ve çiftçilik yaparak yaşamlarını sürdürdüklerini anlattı. Günün büyük bir bölümünün çalışarak geçtiğini ifade eden Ürkmez, pancar, domates, biber, bezelye ekimi yaptıklarını belirtti. Köyünü çok sevdiğini dile getiren Ürkmez, köyde yaşamanın ayrı bir güzelliğinin olduğunu sözlerine ekledi. - "Köyde yaşam çok güzel" Doğanca köyüne gelin gelen 56 yaşındaki Sadiye Ürkmez de hayvan bakıcılığı yaparak aile bütçesine katkı sağlayan kadınlardan biri. Tüm zorluklara rağmen köyde yaşamayı çok sevdiğini vurgulayan Ürkmez, her sabah hayvanlarının yanına koşarak gittiğini belirterek, "Köyde yaşam çok güzel. Her şeyini kendin üretiyorsun. Sabah hayvanlara geldiğimde onların kokusunu hissediyorum, çok mutlu oluyorum. Başkasına bu koku derler ya 'ay nasıl kokuyor', benim yine genizlerim açılıyor, seviniyorum yani. Mutlu oluyorum onları görünce severek, aşkla bakıyorum. Garip kalacaklar diye ilk önce oğlakları tutuyor sütünü veriyor, onları biberonla emziriyorum. İğnelerini yapıyorum. Yaşayamam şehirde, ömrüm kısalır zaten." diye konuştu. Suna Yüksel de köyde sürekli çalıştığını ancak hiçbir zaman "of" bile demediğini vurguladı. Köyde çalışılmadığında hayatın daha zor olacağına inandığını dile getiren Yüksel, köyde kendisini daha özgür hissettiğini kaydetti. 64 yaşındaki Cemile Yaraş ise gününün büyük bir bölümünü tavuklarıyla geçiriyor. Sabah kahvaltı yapmadan tavuklarının yanına gittiğini belirten Yaraş, yaklaşık 5 yıl önce ayaklarından ameliyat olduğu için büyükbaş hayvan bakamadığını, bu nedenle de tavuk beslediğini anlattı. Yumurta satarak aile bütçesine katkı sunduğunu ifade eden Yaraş, "Köyde yaşam benim için çok güzel." dedi. Büyükbaş hayvan besiciliği yapan 59 yaşındaki Şengül Varol ise köyde yaşamanın çok güzel olduğunu belirtti. Sabahın erken saatinde hayvanlarının bakımıyla güne başladığını dile getiren Varol, "Köyde yaşamak güzel. Temiz hava bol gıda, her şeyimiz elimizin altında. Şehirde yaşayamayız alışığız köyümüze." ifadelerini kullandı. 61 yaşındaki Yaylagül Yılmaz da köyde yaşayan kadınlardan biri. Köyde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirten Yılmaz, hayatından memnun olduğunu söyledi.

Gübreleme dönemindeki yağış üreticiyi sevindirdi Haber

Gübreleme dönemindeki yağış üreticiyi sevindirdi

Ocak ayının yağışlar yönünden kurak geçmesi sonrası bugün yağan yağmur, üreticinin yüzünü güldürdü. Yağmurun, gübreleme döneminde gelmesi ve çiftçinin geçtiğimiz hafta ortasında toprağın tavının da müsait olması dolayısıyla gübrelemeyi bitirmesi, üretici de memnuniyet yarattı. Ürünlerin ekiminden sonra yağan yağışların, ürün gelişimi açısından olumlu olduğunu fakat ileriki dönemler açısından belirli aralıklarla yağışlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı; “Son yağan yağmurlara kış yağışları açısından baktığımızda çok yeterli değil. Buğday ekim döneminden sonra aldığımız yağışlar, aşağı yukarı metrekareye 180 kg oldu. Ocak ayında çok yağış almadık ama bugün yağan yağış üreticilerimiz tarafından her gün bekleniyordu. Bu dönem gübre atma dönemi olduğu için birçok üreticimiz yağışı takip etti. Hava raporlarında da bu yağış gözüktüğü için üreticilerimiz geçtiğimiz hafta ortasından itibaren gübrelemesini yaptı. Ardından da bu sabah yağışın başlamasıyla üreticilerimizin yüzü güldü. Ürünün gübreye, azota ihtiyacı vardı. Bu azotu alabilmesi için yağışa ihtiyacı vardı. Gübreleme de yapıldığı için ürünler gerekli azotu alacak inşallah. Bu kış çok yağış alamamamıza rağmen çok kurak bir kış da değil. Şu ana kadar yağan yağışlarda ekili olan buğdayın, kanolanın gelişimi açısından herhangi bir sıkıntı yok. Genel olarak tüm yıl için yağışların yeterli ya da yetersiz olduğunu söylemek için henüz erken. Sadece şu an için kurak olmadığını söyleyebiliyoruz. Şu anda ürünün gidişatı güzel ama önümüzdeki dönemde de belirli aralıklarla yağış almamız gerekiyor. İnşallah güzel yağışlar gelir. Toprağın suyu depolayabileceği, nehir debilerinin, barajların debilerinin güzel olacağı bir dönem olur diye umuyorum” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

“YAĞIŞLAR ÇİFTÇİYİ SEVİNDİRSE DE DESTEK ŞART” Haber

“YAĞIŞLAR ÇİFTÇİYİ SEVİNDİRSE DE DESTEK ŞART”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem Havsa İlçe Başkanı Hüseyin Özden, bölgedeki yağışların çiftçileri sevindirdiğini belirtti. Özden, yağan yağmurların tarım faaliyetlerini olumlu yönde etkilediğini ve çiftçilerin ekim işlemlerine başladığını ifade etti. Özden, aynı zamanda çiftçilerin karşılaştığı maliyet artışları nedeniyle zorlu bir dönemden geçtiklerini vurgulayarak, çiftçilere daha fazla destek sağlanması gerektiğini dile getirdi. Özden, ‘www.batiekspres.com’ haber sitesine yaptığı açıklamada; “Yağan yağmurlar, tarım alanlarının sulanması ve ürünlerin gelişimi için oldukça olumlu bir etki yaratıyor. Çiftçilerimiz de bu durumdan memnuniyet duyuyor ve ekim işlemlerine hız vermiş durumdalar. Ancak aynı zamanda mazot, gübre gibi tarımsal girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle çiftçilerimiz zor bir dönemden geçiyor. Hükümetin çiftçilere daha fazla destek sağlaması, bu maliyet artışlarıyla baş etmelerine yardımcı olması gerekmektedir” dedi. “HÜKÜMET TARAFINDAN DİKKATE ALINMALI” Havsa’da tarımın önemli bir geçim kaynağı olduğunu vurgulayan Özden, çiftçilere yönelik desteklerin artırılmasının, bölgedeki tarımın sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu belirtti. Özden, çiftçilerin karşılaştığı zorlukların hükümet tarafından dikkate alınması gerektiğini sözlerine ekledi. ERGİN SÖZER

BİÇİM FİYATI NEDEN ARTTIRILDI? Haber

BİÇİM FİYATI NEDEN ARTTIRILDI?

Her yıl Edirne Ziraat Odası ile ilçe ziraat odaları, Tarım İl Müdürlüğü yetkilisinin de bulunduğu toplantıda kararlaştırılan biçerdöver hububat biçim fiyatları bu yıl da aynı yöntem ile belirlenmişti. Ancak bu toplantıdan 10 gün sonra hububat biçim fiyatları ve balya bağlama fiyatlarını Edirne Ziraat Odası, ilçe ziraat odalarından bağımsız olarak artırıma gitti. Yapılan bu artırımı, daha önce 4 yıl Edirne Ziraat Odası meclis başkanlığı yapmış olan Edirneli çiftçi Erdal Akgün eleştirdi. Açıklanan fiyatın üzerine daha önce hiçbir dönemde olmadığı gibi, Edirne Ziraat Odasının tekrar fiyat belirlemesini, biçerdöver sahiplerinden yana bir tavır olarak algıladığını belirten Akgün; “Belki 170 lira da biçim fiyatını karşılamayacaktır. Biçtirene çok, biçene az. Bir iki gün içerisinde tekrar mazota zam gelecek. Böyle bir ortamda fiyat tutturmak çok zor. Keşke, her şey baştan konuşulup ilçe ziraat odalarının hepsinin belirlediği fiyata uysaydılar veya akaryakıt fiyatlarına göre değişiklik olabileceğini kararlaştırsaydı. Şimdi insanlar da niye böyle oluyor, kendi aralarında anlaşamıyorlar mı? Ya da birilerinin etkisi altına mı girdiler düşüncesi oluştu. Bir sonraki yılda böyle davranılmamalı” ifadelerini kullandı. “KORKMASINLAR” Yakın zamanda hasada başlanacak olan buğdayların yağış sebebiyle gayet iyi durumda olduğunu, hem verimi yüksek, hem de kaliteli olacağını söyleyen Akgün, “Bizim, ziraat odalarından beklentimiz, özellikle iktidarın işbirlikçisi olan Ziraat Odaları Genel Başkanından, çiftçinin ezilmesini alkışlayan Ziraat Odalar Genel Başkanı’ndan hiç bir beklentimiz yok. Ama Edirne Ziraat Odası, biçerdöver fiyatlarındaki gösterdikleri hassasiyeti buğday fiyatları yerle bir oluğunda da göstermeliydiler. Korkmasınlar,  onların arkasında Edirne çiftçisi var. İktidardan korkup da çiftçiyi savunmuyorlarsa bu daha da acı bir şey. Korkmasınlar, biz ziraat odamızı koruruz” dedi. DERYA SARILARLI

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.