Hava Durumu

#Çocuk Hakları

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çocuk Hakları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çocuk Hakları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Çocuklarımızı 1’inci Murat’a Göndermeyeceğiz” Haber

“Çocuklarımızı 1’inci Murat’a Göndermeyeceğiz”

Edirne Yıldırım Anadolu Lisesi binasının deprem riski taşıdığı için yıkım kararı verilmesi sonrasında öğrencilerinin 1’inci Murat Anadolu Lisesi binasında eğitim öğretime devam etme kararı verilmişti. Verilen karara öğrenci ve veliler 1’inci Murat Anadolu Lisesi binasının fiziki koşullarının yetersizliği dolayısıyla itiraz etmişti. Veliler pazartesi günü Edirne Valisi Yunus Sezer ile görüşerek başka binada eğitim sözü almışlardı. Henüz kendilerine başka bir okul binası tahsis edilmediğini söyleyen veliler ve öğrenciler bugün Saraçlar Caddesi’nde bir basın açıklaması düzenlediler. Öğrenci velilerinden Arzu Çalık’ın okuduğu açıklamada uygun koşulları olan bir okul binası bulunana kadar çocuklarını 1’inci Murat Lisesi’ne göndermeyecekleri belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Çocuk haklarının yalnızca hatırlandığı değil, gerçekten korunup korunmadığının sorgulanması gerektiği bir gündür bugün. Biz, Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi velileri ve öğrencileri olarak, tam da böyle bir günde çocuklarımızın en temel hakkı olan güvenli, sağlıklı ve nitelikli eğitim hakkının fiilen ihlal edilmesine karşı sesimizi duyurmak zorunda kalıyoruz. Depreme dayanıksız okul boşaltıldı. Ancak uygun koşullara sahip bir okul bulunmadı. Okulumuzun depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılması, çocuklarımızın güvenliği için doğru bir adımdı. Ancak bu adımın ardından sorunun çözümü için atılması gereken diğer doğru adımlar maalesef atılmadı. Öğrencilerimiz 17 Kasım’dan bu yana, Edirne 1’inci Murat Anadolu Lisesi’nin fiziki koşulları yetersiz, sağlıksız ve güvenlik açısından riskli bölümüne yönlendirilmiştir. Okulun genel şartları düşünüldüğünde aslında 1’inci Murat Lisesi binasının 1’inci Murat Lisesi öğrencileri için de sağlıklı koşullar taşımadığı görülmektedir. Okulumuzda ayrılan bölümlerde ise sınıflar dar, havasız ve teknolojik donanımdan yoksundur. Teknolojik altyapı bulunmamaktadır, yapılmasının da mümkün olmadığı söylenmiştir. Isıtma sağlanamadığı için öğrenciler soğuk sınıflarda ders görmektedir. Tarihi yapı nedeniyle gerekli donanımlar kurulamaz durumdadır. Yangın merdiveni bulunmaması can güvenliğini doğrudan tehlikeye atmaktadır. Bu şartlarda, eğitim görmek isteyen bir çocuğun bile motivasyonunu kaybetmesi kaçınılmazdır. Nitekim birçok öğrencimiz günlerdir okula gitmemektedir. Çocuklarımızın okula devam edemediği bu süreç, eğitim haklarının fiilen engellenmesi anlamına gelmektedir. Nitelikli ve uygun bir geçici çözüm ortadadır. 19 Kasım’da okul idaresi ve veliler olarak Edirne Hasan Sezai Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni yerinde inceledik. Bu okulun fiziki koşullarının öğrencilerimizin geçici yerleşimi için daha uygun olduğu açıkça görülmüştür. Çocuklarımızın sağlıklı, güvenli ve çağdaş standartlara uygun bir okul ortamına kavuşması için gereken düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Tüm bu düzenlemeler yapılana dek talebimizi kararlı bir şekilde dile getirmeye ve çocuklarımızı mahkum ettikleri 1’inci Murat Anadolu Lisesi'ne göndermemeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın hakkı teslim eden edilene kadar, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.” ŞENER ŞENTÜRK

Çocuklar Hakları İçin Yürüdüler Haber

Çocuklar Hakları İçin Yürüdüler

Edirne’de bugün, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü dolayısıyla özel bir eğitim kurumu, çocuklarla beraber yürüyüş yaptı. 25 Kasım Stadyumu’nun önünden başlayarak Saraçlar Caddesi ve Atatürk anıtında son bulan yürüyüşe minik öğrenciler ve öğretmenlerinin yanı sıra Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de katıldı. Atatürk anıtında son bulan yürüyüş boyunca çocuklar, hakları konusunda taleplerini içeren slogan attılar. Anıtın önünde açıklamalarda bulunan 1 Üst Akademi Kurucusu Nazife Kaya şunları ifade etti: “Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. Geleceğimizin teminatı olan çocuklara bu dünyadaki önce haklarını bilmesini öğretmek lazım. Çünkü onlar geleceğimizin teminatları. Dünyada savaşların olduğu ve çocukların katliama uğradığı bir dönem içerisinde dünyanın geleceği için, geleceğin şekillenmesi için, çocukları doğru bir şekilde yetiştirebilmemiz için önce çocukların kendine haklarını bilmesi ve sonra da bu haklarını ne şekilde ve demokratik yollarla ya da en sağlıklı şekilde öğretmek gerekiyor. Çocuk, bir ülkenin gelişiminde çok önemli. Biz de zamanın birinde çocuktuk ve şu an bu dünyadaki şekillendiren yetkilileriz. Şu an bizim yetiştirdiğimiz bireyler de bizim geleceğimizi ve dünyanın geleceğini belirleyecekler. Onlar için önemli olan eğitimin, sağlığın, temel barınmanın, sevginin, saygının ve pozitif bir disiplinle yetişebilmesi” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

Edirne Barosu’ndan Çocuk Hakları Çağrısı Haber

Edirne Barosu’ndan Çocuk Hakları Çağrısı

Edirne Barosu Aile, Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Komisyon Üyesi Avukat Özge Hazır yaptı. Hazır, çocuk hakları fikrinin dünya savaşlarının ardından yaşanan büyük yıkımlar ve milyonlarca çocuğun maruz kaldığı acıların sonucunda ortaya çıkarak uluslararası toplumun vicdanında kökleştiğini belirtti. 1924 tarihli Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi ve sonrasında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bu mücadelenin temel taşları olduğunu hatırlattı. Hazır, aradan geçen yıllara rağmen savaş, göç, iklim krizi ve eşitsizliklerin çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerinin sürdüğünü vurgulayarak ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin çocukları eğitim hakkından kopardığını, pek çoğunun da ağır koşullarda çalışmak zorunda bırakıldığını ifade etti. “HER ÇOCUĞU KENDİ ÇOCUĞUNUZ GİBİ SAHİPLENİN” ÇAĞRISI Hazır, açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verdi: “Çocuk İnsanın Verebileceğinin En İyisine Layıktır. İnsanlık tarihinde çocuk hakları fikri, özellikle iki büyük dünya savaşının ardından yaşanan yıkım ve bu yıkımın ortasında kalan milyonlarca çocuğun gördüğü zulüm ve maruz kaldığı mağduriyetlerle kökleşmiştir. Savaşın fiziksel ve duygusal yaralarını taşıyan, yetim kalan ve temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılan bu çocuklar, uluslararası toplumun vicdanında derin bir iz bırakmıştır. 1924 tarihli Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi gibi ilk adımlar, bu acı tecrübelerin ışığında atılmıştır. Bu mücadele, çocukların sadece korunmaya muhtaç nesneler değil, aynı zamanda hak öznesi bireyler olduğu bilincini güçlendirmiştir. Ancak ne yazık ki, aradan geçen onca yıla rağmen, günümüzde dahi savaşın, göçün, iklim krizlerinin ve eşitsizliğin pençesindeki çocuklar, tıpkı geçmişteki akranları gibi benzer tehditler ve hak ihlalleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Çocuk haklarına giden bu yolculuk, bitmeyen bir sorumluluğu ve sürekli bir uyanıklığı gerekli kılmaktadır. Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Bu tarih, 1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabulünün yıl dönümü olmakla birlikte, bugün bir imza töreninin çok ötesinde, insanlık vicdanının çocuklarımızın hakları için yükseltildiği evrensel bir sestir. Çocuklar, bu dünyanın en saf gerçeği, en değerli varlığı ve geleceğimizin tartışmasız tek umudu olarak kabul edilmelidir. Çocuk hakları anlayışının doğuşunu müjdeleyen Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi'nden bu yana, çocuk mücadelesinin ruhunu besleyen temel bir inanç vardır; Çocuk, insanın verebileceği sevginin, güvenliğin, eğitimin, sağlığın ve onurun tartışmasız en iyisine layıktır. Bu temel prensip, Sözleşme’nin temel taşı olan ‘Çocuğun Yüksek Yararı’ ilkesinin özünü teşkil etmektedir. Biz yetişkinler, kurumlar ve devletler olarak, çocukları etkileyen her kararı alırken, onlara her zaman en iyisini sunmakla yükümlüyüz. Ancak, ne yazık ki bu ulvi idealden çok uzaktayız. Dünyanın en parlak ışıkları olan çocuklarımız, karanlık köşelerde acımasız ihlallerle mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Bu acı, bazen sokak ortasında şiddete maruz kalan bir çocuğun çaresizliğinde, bazen en güvendiği tarafından istismar edilen bir çocuğun gözlerinde, bazen de akran zorbalığıyla ömür boyu taşıyacağı yarayla bir çocuğun yüreğinde saklanmaktadır. Çocuklar, en güvende hissetmeleri gereken evlerinde ve okullarında dahi onarılamaz hasarlara maruz kalmakta, en temel haklarından mahrum bırakılmaktadır. Bu noktada, toplum olarak üstesinden gelmemiz gereken derin yapısal sorunlar bulunmaktadır. Toplumun koruma mekanizmalarından mahrum kalan ve suça sürüklenen çocuklar, kendilerine özgü sistem içerisinde koruma altına alınmayı, rehabilite edilmeyi ve toplumsal hayata yeniden kazandırılmayı hak etmektedir. Onların suça yönelimi, yetişkinlerin onlara güvenli bir çevre sunma yükümlülüğündeki başarısızlığının bir göstergesidir. Aynı hassasiyetle, suçun bizzat hedefi olmuş çocukların korunması, adalet sistemimizin en temel önceliği olmalıdır. Suç mağduru çocuklar, yeniden travmatize edilmeden, yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun, uzmanlar eşliğinde dinlenmeli ve yargı süreçlerinde özel olarak desteklenmelidir. Onların adalet arayışı, ikincil mağduriyetler yaratılmadan titizlikle yürütülmelidir. Ekonomik ve sosyal eşitsizlikler nedeniyle eğitim hakkından koparılan çocuklarımız, ağır koşullarda çocuk işçiliğine mecbur bırakılmaktadır. Bu durum, onların bedensel ve zihinsel gelişimlerini tehdit etmekle kalmayıp, geleceğe dair tüm umutlarını da çalmaktadır. Gelecek nesillerin potansiyeli sistematik olarak sömürülürken, buna kayıtsız kalmak, insanlık vicdanının kabul edebileceği bir durum değildir. Bu Dünya Çocuk Hakları Günü’nde, söz konusu ihlallere karşı duruşumuzu bir kez daha net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Sloganımızı bir yaşam felsefesi haline getirme ve kurumsal bir taahhüt olarak benimseme sorumluluğunu taşıyoruz. Bu önemli günde, tüm kurumları ve bireyleri her çocuğu kendi çocuğumuz gibi sahiplenmeye davet ediyoruz. Onların yaşam, gelişim ve onurlu bir hayat sürme başta olmak üzere bugün yıldönümü olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin bizleri korumakla yükümlü kıldığı tüm haklarını en güçlü şekilde savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bildiriyoruz. Unutulmamalıdır ki, onlara sunduğumuz her güvenli alan ve her eşit fırsat, bizi zorbalıktan, şiddetten ve sömürüden arınmış, daha merhametli bir geleceğe taşıyacaktır.” HİLAL PEKER

Erkıran; “Çocuklar için ne yapacaksınız?” Haber

Erkıran; “Çocuklar için ne yapacaksınız?”

Edirne Çocuk Hakları Derneği, 31 Mart 2024 tarihinde düzenlenecek Mahalli İdareler Seçimleri’ne Edirne’den katılacak adaylar için açıklama yaptı. Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Gülsüm Erkıran tarafından yapılan açıklamada, Edirne Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis Üyeliği’ne adaylıkları açıklananlara seslenildi. “YEREL YÖNETİMLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ VARDIR” Erkıran, Edirne Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği’ne seçilecek kişilerden çocuk dostu bir kent talep ettiklerini belirterek; “Ülkemizin de taraf olduğu, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca ülkemizdeki bütün çocukların bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişmelerini sağlamak, yöneticilerin kaçınılmaz görevi; çocukların da vazgeçilemez hakkıdır. Bunun sağlanmasının ön koşulu, çocuğun sağlıklı gelişimini destekleyecek tüm hizmetlerin eksiksiz olarak sunulmasıdır. Bu konuda, merkezi yönetimler kadar yerel yönetimlerin de yükümlülükleri vardır” ifadelerini kullandı. BELEDİYELERE ÇOCUKLARLA İLGİLİ GÖREVLERİNİ HATIRLATTI Belediyelere çocuklarla ilgili görevlerini hatırlatan Erkıran; “Belediyeler, belediye sınırları içinde yaşayan tüm çocukları kapsayacak şekilde, çocukların cinsiyet, yetenek, ırk, köken, durum veya yaşına bakılmaksızın hepsinin ihtiyaçlarını karşılamak ve çocukların bütün haklarını korumayı amaçlayan hizmetler yapmak zorundadır. Belediye hizmetleri planlanırken, şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak farklı semtlerinde oturan çocukların (oyun, spor, kültürel etkinlikler, eğlenme, eğitim, dinlenme, korunma vb.) ihtiyaçlarını gözeterek, öncelikle semtlerinde, herhangi bir araç kullanmadan kısa sürede, güvenli ve erişilebilir bir şekilde sağlanmasına öncelikle özen gösterilmelidir. Zira belediyeler tarafından çocuklara yönelik hizmetlerin çocuk hakları ve çocukların üstün yararı dikkate alınarak yerine getirilmesi, çocuk ihmal ve istismarı, madde bağımlılığı, suça sürüklenme gibi riskleri önlemenin de en önemli güvencesi olacaktır” dedi. “SÜRECE KATILIMLARINI SAĞLAYAN BİR YAPI OLUŞTURULMALI” Erkıran, belediyelerin çocuklara ve ailelere yönelik hizmet üretip sunduğunda öncelikle çocukların görüşlerini ve sürece katılımlarını sağlayan bir yapı oluşturması gerektiğini söyleyerek; “Çocukların kendilerini ilgilendiren her konuda görüşlerini ifade etme hakkı en temel haklardan biridir. Kırılgan gruplardaki çocukların, özel gereksinimli çocukların desteklenmesine, kentin olanaklarından ve sunulan hizmetlere erişimlerinin sağlanmasına özel bir dikkat gösterilmelidir” sözlerine yer verdi. SEÇİLECEKLERDEN TALEPLERİNİ SIRALADI Seçilecek Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinden çocuklar adına beklediklerini açıklayan Erkıran; “Her çocuğun sağlıklı gelişim durumunu izleyecek ve ailenin çocuğa bakım kapasitesini destekleyecek mahalle bazlı sosyal hizmet faaliyeti sunulması. Her çocuğun yeterli yaşam standardına (güvenli bir ev, eşyalar, kendine ait bir yatak, vb.) ve gelişimi için gerekli materyallere (oyuncak, kitap, giysi vb.) sahip olması için destek hizmetleri sunulması. Her çocuğun, yeterli ebeveyn bakım ve gözetiminden yararlanabilmesi için ebeveynlere yönelik eğitim, gece ve gündüz bakımı, bakıcı desteği vb. hizmetlerin sunulması. Belediye Başkan ve Belediye Meclisi adaylarından çocuklar için; her mahallede kreş, annesi çalışan okul yaşındaki çocukların okul sonrası mesai saatleri içinde nitelikli vakit geçirebilecekleri çocuk kulüpleri, çocukların temel yaşamsal ihtiyacı olan sağlıklı suya erişimi, annelerin gebelik döneminde ve okul öncesi çocukların sağlıklı, beslenmesi, hijyenik yaşama ortamı, beslenme ihtiyacı için destek, mahalle içindeki sokakların ve kaldırımların; özellikle kavşakların düzenlenmesi, her mahallede özel gereksinimli çocukların da güvenli, sağlıklı, yaratıcılıklarının gelişeceği ücretsiz su ihtiyaçlarının da karşılanacağı, ebeveynlerin güvenli bir mesafede çocuklarını izleyebileceği kent mobilyalarının olduğu parklar, çocuk yoksulluğunu, dilenciliğini önleyici tedbirler, çocuk işçiliğini önleyici kontrol mekanizmaları, okul kantinleri ile okul çevresindeki yiyecek satan yerlerin düzenli ve kararlı kontrolü, her mahallede çocukların mümkün olduğu kadar vasıta kullanmadan erişebileceği spor sahalarının, sosyal kültürel alanların yapılması, ekonomik durumu yeterli olmayan çocukların denizden istifade edebilmesi için ilçe belediye ve kamu kurumlarıyla işbirliği yapılması, sürdürülebilir Anne Baba Okulu, yeşil alanların çoğaltılması, iklim değişikliği, hava ve çevre kirliliğini önleyici düzenekler ve etkinlikler, çocukların kamu aracından istifade ederek güvenli ve ekonomik ulaşımları için Belediye Otobüsü, belediyede çocuk hakları ve ihtiyaçlarına dair bir komisyon ya da birim, -STK lar dahil. STK’ların ortak olarak kullanabileceği bir merkez talep ediyoruz” dedi. “ÇOCUK ODAKLI PROJELERİNİZ NELER?” Yerel yönetimlerin yükümlülüklerine dikkat çeken Erkıran; “Yerel yönetimlerin yükümlülükleri arasında; sosyal hizmet sunmak, koruma evleri açmak, danışmanlık ve barınma tedbirlerini yerine getirmek de bulunmaktadır. Bu görevler oldukça kapsamlıdır ve ayrıntılı bir planlama gerektirmektedir. Bu nedenle, her belediyenin kendi koşullarına özel olarak hazırlanmış bir çocuk koruma politikasına ihtiyacı vardır. Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, yaklaşan seçim öncesi Edirne Belediye Başkanlığına talip olan tüm adaylara sormak istiyoruz; bu kentte yaşayan çocuklar için siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? Çocuk odaklı projeleriniz neler? Edirne’yi çocuk dostu kent yapabilir misiniz? Yanıtlarınızla sizleri ağırlamaktan mutluluk duyacağız” diye konuştu. HABER MERKEZİ

Askıda Çocuk Giysisi “EL ELE VERİN Kİ, ÇOCUKLARI OKULA GÖNDEREBİLELİM” Haber

Askıda Çocuk Giysisi “EL ELE VERİN Kİ, ÇOCUKLARI OKULA GÖNDEREBİLELİM”

Okulların eğitim-öğretim hayatına başladığı günde, okul kıyafetlerini alamayan aileler için Edirne Çocuk Hakları Derneği, “Askıda Çocuk Giysisi” dayanışması başlattı. Geçtiğimiz iki yıl dayanışmayı gerçekleştiren ve olumlu tepkiler alan dernek yetkilileri, bu yıl da dayanışmayı devam ettiriyor. Katkıda bulunmak isteyen vatandaşlardan hiçbir şekilde nakit yardım almayan dernek, postane arkasında bulunan “Elif Bebe” isimli çocuk giyim mağazasına yardımseverleri yönlendiriyor. Dayanışmaya katkı sunmak isteyen vatandaşlar mağazaya imkanları dahilinde yardım yapacakları miktarı yatırarak fişini alıyor ve dernek yetkililerinin bilgilendirme yapabilmeleri için isim, telefon numarası bırakıyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen dayanışmada 200 çocuğu giydirdiklerini söyleyen Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Erçin; “Hiçbir çocukla yüz yüze gelmiyorsunuz. İhtiyacı olan çocukları belirleyen okul yöneticileri, çocukları ailesi veya öğretmeniyle birlikte mağazaya yönlendiriyor. Çocukların isimleri de, fotoğrafları da hiçbir yerde yer almıyor. Bu konuda herkesten hassas davranmasını bekliyoruz” dedi. Erçin yaptığı açıklamada; “Bugün, yeni bir Eğitim-Öğretim Yılına merhaba dedik. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu tartışmasız bir şekilde önümüze koyduğumuz bir dönemde, aynı zamanda ne yazık ki, büyük zorluklarla mücadele ediyoruz. Bildiğiniz gibi, Edirne Çocuk Hakları Derneği, çocuğun üstün yararını önceleyerek, çocukların hak temelli yaşamını tüm gücüyle savunmak ve aktif olarak yapabileceklerini kentlilerle paylaşmak amacıyla kuruldu. Din, dil, ırk, cinsiyet ve sosyo ekonomik düzey gözetmeden her çocuğun eğitim, sağlık, barınma ve güvenliği başta olmak üzere, şimdiye dek, sahip olması gereken bütün hakları için farkındalık yaratmayı ve katkı sağlamayı önüne koydu. Bugüne dek, pek çok farklı sorunda üyelerimiz ve gönüllülerimizle ortak bilinç ve farkındalık oluşturmaya çalıştık. Aslında en çok istediğimiz şey, Edirne’de yaşayan çocuklar için, renkli, eğlenceli özel günler, bayramlar ve şenlikler düzenlemekti. Gerçekleştirirken sadece keyifli zamanlar geçireceğimiz, çok güzel çocukluk anıları biriktireceğimiz ve hep tebessümle hatırlanacak renkli işler yapmayı arzuladık. Ancak, bir süredir, gerek Dünyanın gerek Ülkemizin içinde geçmekte olduğu dönem ve koşullar nedeniyle, isteklerimizin yerini ihtiyaçlarımız aldı. Bu nedenle, geçtiğimiz yıllarda iki kez yapmış olduğumuz ‘Askıda Okul Giysisi’ dayanışmamızı yine gerçekleştirme kararı aldık. Destek olmak isteyen dostlarımızın izleyeceği yol şöyle: Dayanışmamıza, bu dönem katkı koyan mağazayla doğrudan kendiniz iletişime geçip imkanlarınız çerçevesinde bir miktarı, katkı olarak mağaza yetkilisine verip fişini alıyorsunuz. Mağazada katkı yapanın ismi, katkı miktarı ve telefonunu not alıyoruz ki, dayanışma sonucu hakkında sizleri bilgilendirelim, teşekkürlerimizi iletelim. Ayrıca, önceki yıllarda yaptığımız gibi, hiçbir çocukla yüz yüze gelmiyorsunuz. İhtiyacı olan çocukları belirleyen okul yöneticileri, çocukları ailesi veya öğretmeniyle birlikte mağazaya yönlendiriyor. Çocukların isimleri de, fotoğrafları da hiçbir yerde yer almıyor. Ki, bu konuda herkesten hassas davranmasını bekliyoruz. Eğitim, her çocuğun temel haklarından biri. Hiçbir çocuğun, okul forması olmadığı için eğitim hakkından mahrum olmasını istemeyiz. İçinden geçtiğimiz ekonomik koşullarda hemen her kesimin olumsuz etkilendiğini biliyoruz. Ancak, yapabilecek durumda olan kentlilerin küçücük katkılarının kartopu olacağından kuşkumuz yok. Daha yapılacak çok şey var üstelik. Çocuklarımızın beslenmesi, ruh ve beden sağlığı, her türden istismardan korunması ve daha pek çok hakkı için, ses vermeye de devam edeceğiz. Ama, Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak diyoruz ki, önce sesimize ses verin, katkınızı küçümsemeyin, bir el verin ki, çocukları okula gönderebilelim. Dayanışma iyidir. Dayanışma iyiliği çoğaltır” şeklinde konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.