Hava Durumu

#Eczacılık

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Eczacılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eczacılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TÜ’de Balkan Eczacılık Kongresi Haber

TÜ’de Balkan Eczacılık Kongresi

Trakya Üniversitesi, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ve Edirne Trakya Üniversitesi Eczacılık Öğrencileri Birliği Topluluğu (ETUPSA) tarafından Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen BEKON’25- Balkan Eczacılık Kongresi Başladı. Programa; Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elvan Bakar, Edirne Eczacı Odası Başkanı Dr. Doğukan Cem Cepçi, Osmaniye Eczacı Odası Başkanı Ecz. Çağatay Karaman, Tekirdağ Eczacı Odası Başkanı Ecz. Adem Tunç, Türk Eczacılar Birliği (TEB) Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Gürkan Kılıççıgil, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, üniversite tanıtım filminin izletilmesiyle devam etti. Tanıtım filminin ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi. “HER İŞTE BİR ECZA VAR” Kongre hakkında konuşan ETUPSA Başkanı Emir Can Tekin, “Bu sene kongremizin ana temasını, mesleğimizin geniş yelpazesini vurgulayan güçlü bir ifadeyle ‘Her işte bir ecza var’ olarak belirledik. Sağlık alanının her disiplininden katılımcıların kendinde bir şey bulabileceği, ufuk açıcı ve etkileşim dolu bir kongre yaratmayı hedefledik” dedi. “ECZACILIK STRATEJİK BİR SAĞLIK DİSİPLİNİDİR” Eczacılığın stratejik bir sağlık disiplini olduğunu vurgulayan ETUPSA Akademik Danışmanı Araştırma Görevlisi Dr. Alparslan Semih Salan, “Eczacılık, yalnızca ilaç biliminin sınırları içerisinde değerlendirilen bir meslek olmanın ötesinde; toplum sağlığının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması noktasında çok yönlü sorumluluklar üstlenen stratejik bir sağlık disiplinidir” ifadelerine yer verdi. “BU KONGRELER MESLEĞİMİZİ İLERİYE TAŞIMAK İÇİN ÖNEMLİ” Gerçekleştirilen kongrelerin önemine değinen Edirne Eczacı Odası Başkanı Dr. Doğukan Cem Cepçi, “Bu kongreler, özellikle biz sağlık meslek mensupları için birlikte dinamik olan eczacılık mesleğimizi ileri taşımak ve etkileşimimizi artırabilmek açısından çok önemli. Bu güç, bizim çatı örgütümüzün ve oda yönetimlerimizin temel ruhunu oluşturan güçtür” diye konuştu. “ÜRETKEN OLMAK ZORUNDAYIZ” Eczacıların kendilerini geliştirmelerinin önemine değinen TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Gürkan Kılıçcıgil, “Köklü tarihi ve kültürel dokusuyla modern Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı Edirne’mizde böylesine güzel bir kongrenin dördüncüsünün düzenlenmesinin önemini ifade etmek istiyorum. Çok güzel bir tema bulmuş genç arkadaşlar: ‘Her işte bir ecza var.’ Özellikle genç meslektaşlarımız arasındaki bağı kuvvetlendirmesi açısından da önemli buluyorum. Kongreler, çalıştaylar, sempozyumlar, konferanslar bizim için çok önemli ve olmazsa olmaz faaliyetler. Çünkü bilimsel bilginin üretilmesi ve paylaşılması, mesleğimizin gelişmesi açısından çok önemli. Yeni fikirleri edinmek ve kendimizi geliştirmek için bu toplantılara katılmak ve her zaman üretken olmak zorundayız” sözlerine yer verdi. “ECZACILIK İNSAN SAĞLIĞINI KORUMA VE TEDAVİ SÜRECİNİ DESTEKLEMEDİR” Eczacılık mesleğinin misyonunu anlatan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elvan Bakar, “Bugün burada eczacılık bilimlerinin geleceğini şekillendirecek genç dimağları bir araya getiren, ülkeler arası birlikteliği güçlendiren, bilimsel paylaşımları teşvik eden önemli bir etkinlikle bir kez daha bir aradayız. Eczacılık mesleği, insan sağlığını koruma ve tedavi süreçlerini destekleme gibi bir misyona sahiptir. Bu misyon, hızla değişen bilimsel gelişmelerle birlikte her geçen gün biraz daha genişlemekte ve büyümektedir. Eğitiminiz boyunca paylaşılacak bilgi ve deneyimlerin, bu dönüşüme yön veren en önemli adımlardan biri olacağına inanıyorum. Kongremiz yalnızca bilimsel sunumların yapıldığı bir etkinlik değil; aynı zamanda kültürel ve sosyal dayanışmanın, iş birliklerinin de sağlandığı bir misyona sahiptir. Dostluğun ve profesyonel dayanışmanın pekiştirildiği bir platformdur. Balkan ülkeleri arasında köklü bir ortak tarih ve güçlü bir akademik iş birliği potansiyeli taşımaktayız. Her geçen gün biraz daha güçlenerek bu coğrafyaya da hizmet verdiğimizin bilinciyle bu görevimizi yerine getiriyoruz” dedi. Açılış konuşmalarının ardından program, sunumlarla devam etti. Kongre, 7 Aralık Pazar günü Edirne gezisi ile sona erecek. MERT ERİŞKİN

Eczacı Birkan: “Kronik İlaçlarda Tedarik Sorunu Yıllardır Var” Haber

Eczacı Birkan: “Kronik İlaçlarda Tedarik Sorunu Yıllardır Var”

Edirne’de eczacılık yapan Gizem Birkan, son dönemde sıkça gündeme gelen ilaç tedariği sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle kronik hastaların kullandığı, muadili bulunmayan ilaçlarda yıllardır süregelen sıkıntının devam ettiğini söyleyen Birkan, yeni uygulamaya geçen “Türkiye Reçetesi Sistemi” ile birlikte bazı olumlu gelişmeler yaşanabileceğini belirtti. Birkan, kronik hastaların ilaç temininde zaman zaman ciddi zorluklar yaşadığını ifade ederek, “Vatandaşların ilaç tedariği konusunda tedirgin olacağı bazı noktalar olabilir. Muadillerle sorunu çözmeye çalışıyoruz ancak bazı kronik hastalıklarda mutlaka kullanılması gereken, eşdeğeri olmayan ilaçlar var. Özellikle bu tür ilaçların tedariğinde yıllardır problem yaşıyoruz. Sadece zam dönemlerinde değil, yılın diğer zamanlarında da sayı hep az ve yetersizdi” dedi. “TÜRKİYE REÇETESİ SİSTEMİ ECZANELERİN ELİNİ RAHATLATABİLİR” Yeni uygulamaya geçen Türkiye Reçetesi Sistemi’nin ilaçların yurt dışına çıkışını zorlaştıracağını belirten Birkan, bunun iç piyasadaki ilaç miktarını artırabileceğini söyleyerek; “Türkiye’de bulunan bazı ilaçlar yurt dışına gidiyordu veya elden satışla başka ülkelere ulaştırılabiliyordu. Bu da stokları azaltıyordu. Şimdi bu ilaçlar reçeteye tabi tutulduğu için artık yurt dışına çıkışları zorlaşacak. Bu durum, vatandaşlarımız için elimizi bir nebze rahatlatacak gibi görünüyor” dedi. “İLAÇ FİRMALARI KÖŞEYE ÇEKİLİYOR, VATANDAŞLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ” Eczacı Birkan, her yıl özellikle zam dönemlerinde ilaç yokluğunun arttığını belirterek; “Maalesef bazı noktalarda ticari kaygılar devreye giriyor. Bunu bir sağlıkçı olarak söylemek zor ama gerçek bu. Bizim işimiz ticaret değil, bizim işimiz sağlık. Ancak ilaç firmalarında durum daha farklı olabiliyor. İlacı vermedikleri zaman köşeye çekiliyorlar. Vatandaş ise muhatap olarak bizi görüyor” diye konuştu. “ECZACILIKTA TİCARİ DÜŞÜNCE ÖN PLANDA OLAMAZ” Bazı vatandaşların artık bu konuda daha bilinçli olduğuna dikkat çeken Birkan, buna rağmen hala eczanelerin ilaç sakladığına inanan bir kesimin olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Biz hastamızın ilacını karşılamak isteriz, bunun için varız. Eczacılıkta ticari düşünce ön planda olamaz.” “AYAKTAN TEDAVİLERDE DURUM DAHA İYİ” Kronik ilaçların dışında, ayakta tedavi gerektiren durumlarda ilaç sıkıntısının önceki yıllara göre daha az yaşandığını da ekleyen Birkan; “Muadillerle ve eşdeğer ilaçlarla çoğu problemi çözebiliyoruz. Önceki yıllara kıyasla bu alanda daha iyiyiz” dedi. HİLAL PEKER

Gün: “Dünyada Antibiyotik Kullanma Lideriyiz” Haber

Gün: “Dünyada Antibiyotik Kullanma Lideriyiz”

Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Genç Yeşilay Topluluğu koordinesinde TÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Ülkü Gün tarafından doğru ilaç kullanımı hakkında konferans düzenlendi. Düzenlenen programa TÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk ve öğrenciler katıldı. “ÇOK FAZLA ANTİBİYOTİK KULLANIYORUZ” Akıllı ilaç kullanımında Türkiye’nin durumu hakkında bilgi veren Gün, “Antibiyotik kullanımı ile ilgili birçok kamu spotu görmüşsünüzdür diye düşünüyorum. Çünkü dünyada ne yazık ki dereceye girdiğimiz bir konu bu. Dünyada antibiyotik kullanma lideriyiz ne yazık ki. Bu istediğimiz bir şey değil ama çok fazla antibiyotik kullanıyoruz. Hatta Sağlık Bakanlığı bu konuda özellikle akılcı ilaç kullanımı şubesi var Sağlık Bakanlığı'nın da. Bu konuda çok fazla çalışma yaptı” dedi. “ANTİBİYOTİKLER SADECE BAKTERİLERDE İŞE YARIYOR” Antibiyotikler hakkında bilgi veren Gün, “Hastalığa neden olabilen ve gözle görülmesi mümkün olmayan canlı diyebiliriz mikroba. Ama mikrobun içinde tabii ki virüs de var, mantar da vardır. Bakteri de var. Ama antibiyotikler sadece bakterilerde işe yarıyor. Yani o zaman bizim virüs ve mantar için antibiyotik kullanmamız tamamen gereksiz. Akılcı olmayan antibiyotik kullanıma giriyor. Antibiyotikte dedik ki bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde onların üremesini durduran ya da tamamen ortadan kaldıran ilaçlar. Yani antibiyotikle biz tamamen şifayı da sağlayabiliriz. Hastalığın ilerlemesini de durdurabiliriz. Hastalığın şiddetini azaltabiliriz. Hastalığın süresini kısaltabiliriz. Ama bir şekilde eğer sebep bakteriyse o zaman antibiyotik işe yarayacak yani antibiyotik kullanalım. Ama antibiyotiği virüs için kullanmayalım yani. Çünkü çok fazla viral solunum yolu hastalığı yaşanıyor günümüzde. Daha öncesinde de aslında birçok viral solunum yolu hastalığı vardı. Bunlar da gereksiz antibiyotik kullanmanın hiçbir faydası olmadığını bilelim. Yani mantarı, virüsle antibiyotik hiçbir işe yaramaz. Sadece bakterileri işe yarar” ifadelerine yer verdi. “HER HASTALIĞA ÖZGÜ BAŞKA BİR ANTİBİYOTİK OLDUĞU UNUTULMAMALI” Antibiyotik direnci hakkında açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Ülkü Gün, “Bazen şunu fark ediyorum; mesela bir hastalıkla ilgili bir antibiyotik başlanmış. Kalan dozlar evde saklanıyor. Yine bir durum olursa bir ben o antibiyotikleri kullanırım diye. Halbuki her hastalığa özgü başka bir antibiyotik olabileceği unutulmaması lazım. Bizim kendi kendimize antibiyotiğe başlamamız o hastalığa uygun bir antibiyotik değilse zaten bir işe yaramayacak, o yüzden. Hani direnç açısından bu da çok önemli. Antibiyotiği düzgün kullanmamak başkalarının kul hakkında girmek bile diyebiliriz. Neden? Çünkü sadece bize zararı yok antibiyotiği düzgün kullanmamanın. Bu şekilde biz o mikroorganizmayı tam antibiyotikle öldürecekken antibiyotiği düzgün kullanmadığımız için hem o antibiyotiği tanımasını, güçlenmesini, direnç kazanmasını sonra da ölmeden hayatta kalmasını sağlıyoruz. Şimdi bize bir kere zararı var. Değil mi? Çünkü artık o dirençli bir mikro organizma oldu. O bir daha hastalık oluşturacak. İlacı zamanında kullanmadığımız için bir kez daha enfeksiyon oluşturduğunda artık aynı antibiyotikle tedavi edemeyeceğiz. Çünkü direnç kazandı. Peki başkasına nasıl zararı var? Aynı dirençli mikroorganizmayı ben yanımdakilere bulaştırırsam, etrafımdakilere çünkü bulaştırmak da çok kolay biliyorsunuz. Bir hapşırdığımızda hemen bulaştırabiliyoruz. Birçok yolla bulaşabiliyor. Artık o dirençli mikroorganizmayı bulaştırmış oluyoruz. Topluma tamamen o dirençli mikroorganizmayı yaymış oluyoruz. Halbuki düşündüğümüzde ben ilacımı düzgün kullanmadım. Ne yapalım? Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. Bir daha doktora gideceğim. Bir daha ilaç alacağım. Bir daha ilaç kullanacağım diyebiliriz. Ama sadece bizi etkilemiyor. Yani bu gerçekten çok önemli. O yüzden hepimizin aklında kalmasını istiyorum” şeklinde konuştu. MERT ERİKİN

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.