Şaher, deprem sonrası bilince dikkat çekti: “ARAMA KURTARMADA SES VE SESSİZLİĞİ ÖĞRENMELİYİZ”

Trakya Üniversitesi ile Türk Akustik Derneği işbirliğinde bu yıl 15’incisi düzenlenen Ulusal Akustik Kongresi ve Sergisi bugün başladı. Balkan Kongre Merkezi’nde başlayan etkinlik, 2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Kongrenin açılışına Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Aydoğdu, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Sezgin, Türk Akustik Derneği Başkanı Konca Şaher ve akademisyenler katıldı. Edirne’de sabahın erken saatlerinden itibaren etkili olan yağmur yağışı nedeniyle kongre, 30 dakikalık gecikme ile başlarken; katılımcı sayısının da etkilenmesi dikkat çekti.

Kongrenin açılış konuşmasını Prof. Dr. Aydoğdu yaptı. Aydoğdu, kongrenin Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenmesinden dolayı memnuniyetini dile getirirken; katılımcılara teşekkür etti. Aydoğdu’nun konuşmasının ardından Türk Akustik Derneği Başkanı Şaher ise derneğin çalışmaları ile ilgili sunum yaptı.

İLK OTURUM SUNUMLARLA BAŞLADI

Sesler ve sessizlik sonrası temasıyla düzenlenen kongrenin ilk oturumunda ise sunumlar işitsel peyzaj ve algı alanında gerçekleştirildi. Papatya Nur Dökmeci Yörükoğlu’nun oturum başkanlığında Hanife Ayça Doğan İşeri, ‘İşitsel peyzajdaki seslerin insanlar üzerindeki etkileri ve akustik kaliteli mekan ihtiyacı’, Seda Kulak Dalkılıç ise ‘Kentsel yeşil dokunun işitsel peyzaj algısına etkisi’ ve Okan Şimşek de ‘İşitsel, ısısal ve görsel konfor parametrelerinin insan algı ve genel konforu üzerindeki birleşik etkileri’ konularında sunum yaptı.

“AFETLER VE DEPREM FELAKETİ İLE AKUSTİĞİN İLİŞKİSİ”

İlk oturumun tamamlanmasının ardından Kadir Has Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Akustik Derneği Başkanı Konca Şaher, kongre ile ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı. Şaher, kongrenin 3 teması olduğunu belirterek; “Kongremizin ana teması sesler ve sessizlik sonrasıdır. Kongremizin bir teması da maalesef ülkemizde yaşanan afetler ve en son yaşadığımız deprem felaketi ile akustiğin ilişkisidir. Biz de bu ilişkiyi daha iyi anlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“AFETZEDELERE SESİN UMUT OLUŞUNU İZLEDİK”

Şaher, arama kurtarma çalışmalarında ses ve sessizlik ile sesin tonlarının önemine dikkat çekerek; “Birçok arama kurtarma çalışmasına televizyonlardan da tanık olduk. Aralıklarda sessizlikte kalan insanların bulunuşu, onlara duydukları bir sesin umut oluşu, o kurtarma çalışması sırasında gerekli olan sessizlik, kullanılan sensörler, bunların arkasındaki teknolojiyi bugün tartışmak istiyoruz. Örneğin; afetzedelerin bağırarak seslerini duyurmasından çok, ses katıda daha hızlı ve ileri iletilebildiği için bir tepki sinyali üreterek onlara ulaşılmasını sağlamak. Afetzedeler aslında dışarıdaki sesleri duyabiliyorlar ama onların sesi dışarıdan duyulamıyor. Bütün bunlarda kullanılan düşük frekanslı duyum özellikleri yüksek olan köpekler var. Biz bu kongrede bunlara dikkat çekmek istedik” dedi.

“AFETZEDELERİN SESİNİ DUYURABİLMESİ İÇİN SESSİZ OLMAMIZ GEREKİYOR”

Türkiye’deki afetlerde arama kurtarma çalışmalarına katılan sivil toplum örgütlerine de teşekkür eden Şaher; “Hepimizin bu konularla ilgili temel bilgi ve becerilere sahip olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizim ülkece hepimizin bilmesi gereken basit kurallar silsilesine ihtiyacımız var. Nasıl ki bir deprem çantası hazırlamamız gerekiyorsa aynı şekilde arama kurtarma sırasında ses ve sessizlik anlamında nasıl davranmamız gerektiğini, sesin bize nasıl yol göstereceğini öğrenmeliyiz. Bazen biz panikle çok duygusal davranabilen bir ülkeyiz. Bunun güzel yanları da var ama kurallara uyulması, uzmanları dinlememiz ve onların verdiği direktifleri takip etmemiz gerekiyor. Afetzedelerin sesini duyurabilmesi için bizim sessiz olmamız gerekiyor. İnsanların biraz da panikle çıkardığı sesler, onların kurtarılmasına engel olabilir” sözlerine yer verdi.

YARIN SONA ERECEK

Şaher’in açıklamalarının ardından kongre 2’nci oturum ile devam etti. Kongre, yarın gerçekleştirilecek oturumlardaki sunumların ardından sona erecek.

UĞUR AKAGÜNDÜZ