Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“SU OSB’YE DEĞİL KIRKLARELİ VE EDİRNE’YE VERİLSİN”

DOKU Derneği Başkanı Göksal Çidem, Kayalı Barajındaki doluluk oranının yüzde 9’a düşmesinin ardından “Armağan Barajı suyu OSB’ye değil, Edirne ve Kırklareli’ne verilsin” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 25.09.2023 11:48
Haber Güncellenme Tarihi: 25.09.2023 11:48
Kaynak: Seçiniz
https://batiekspres.com/
“SU OSB’YE DEĞİL KIRKLARELİ VE EDİRNE’YE VERİLSİN”

Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, Edirne’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan Kırklareli’ndeki Kayalı barajının doluluk oranının yüzde 9’a düşmesinin ardından bölgede yaşanan çevre problemleri ile ilgili açıklama yaptı.

Çidem, açıklamasında Kırklareli’nde Armağan barajındaki çalışmaların önemine dikkat çekerek; isale hattı projesinin değiştirilmesine tepki gösterdi. Armağan barajındaki suyun Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’ne verileceğini belirten Çidem, barajdaki suyun Kırklareli ve Edirne’ye verilmesi gerektiğini söyledi.

“ARMAĞAN BARAJINDA ÇOK KALİTELİ İÇME SUYU VAR”

Çidem, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın internet sayfasında 2 Kasım 2021 tarihli proje duyurusunu hatırlatarak; “ÇED başvuru dosyasında, ‘Ülkemiz sınırlarını baraj aksından yaklaşık kuş uçuşu 6,5 km sonra terk ederek Bulgaristan’a geçen Koca Dere üzerinde inşa edilecek Çağlayık Barajı ile Koca Dere suları depolanacak, bu sular önce, membada yine Koca Dere üzerindeki Kula-2 Göleti’ne, buradan da Kula-1 ve Kula-2 göletlerinden aktarılabilen sularla birlikte Kayalıköy Barajı’na aktarılarak buradan Edirne ve Kırklareli il ve ilçelerinin içme-kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacaktır’ deniliyor. Kırklareli’de yaşayanlar olarak yıllar önce inşasına başlanan, yaklaşık yüzde 50’si tamamlanan Armağan barajından gelecek çok iyi kaliteli içme suyu bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur” ifadelerini kullandı.

DSİ YETKİLİLERİNİN AÇIKLAMASINI HATIRLATTI

Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri konu ile ilgili yaptıkları açıklamaya dikkat çeken Çidem; “DSİ yetkilileri, içme suyu ihtiyacının 2019 yılında Armağan barajından sağlanacağını bildirdiler. Açıklamada, içme suyunun kapalı sistem boru hattı ile Armağan barajından Kırklareli’ne getirildiğini söyleyen yetkililer, 25 kilometrelik boru hattının 12 kilometresinin tamamlandığını, çalışmaların hızla devam ettiğini, çalışmalarda zaman zaman sıkıntılar yaşansa da son bir yıldır çalışmaların hız kazandığını, Armağan barajının su tutuma kapasitesinin 50 milyon metreküp olduğunu, bu oranın kentin su tüketimini rahatlıkla karşılayabileceğini belirttiler. Armağan Barajı içme suyumuz olacak diye Kırklareli Kent Konseyi ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü’nce Armağan barajına gelen, akar özelliği taşıyan derelerden, barajın girişinden ve çıkışından aylarca süren çalışmalar yapılmış, numuneler alınmış, sonuç olarak yapılan analizlerin değerlendirilmesinde DSÖ ve AB yüzey suları çerçeve direktifine göre çok iyi statülü içme suyu durumunda olduğu ve mutlaka korunması gerektiği vurgulanmıştır” dedi.

“KAMU ZARARI OLUŞTURACAKTIR”

Çidem, Armağan barajında içme suyu isale hattının yüzde 50’sinin tamamlanmasının ardından inşasından vazgeçildiğini belirterek; “Yeni proje ile içme suyunun Çağlayık Barajı’ndan karşılanacağının belirtilmesi kamu zararı oluşturacaktır. Neden proje değişikliğine gerek duyulmuştur? Türkiye tarafında Kocadere olan akarsuyumuz, 5-6 km sonra sınırı aştığında Bulgaristan tarafına geçmekte olan sınır aşan sular statüsündedir. Karşı taraftaki adı Veleka’dır. Karşı tarafın Istrancaları, Bulgaristan tarafında biyosfer rezerv alanı olarak, 28 yıldır ormanı suyu, kurdu, kuşu koruma altındadır. Korunan alan Bulgaristan topraklarının yüzde birini kapsamaktadır. Biyosfer rezerv alan sınırlarında kalan Veleka’nın tamamı SİT kapsamında olup koruma altındadır. Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, 9 Ocak 1984 tarih ve 84/7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 20 Şubat 1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Yaşam ortamlarının korunması bölümü Madde 4’te, ‘Akit Taraflar, bu maddede belirtilen doğal yaşam ortamlarının sınır bölgelerinde bulunmaları halinde, bunların korunması amacıyla, çabalarını uyumlu kılmak yönünden eşgüdüm sağlamayı taahhüt ederler’ denir” sözlerine yer verdi.

“KIRKLARELİ KITLIKELİ OLACAK”

İçme ve kullanma suyu barajının, ihtiyaçlar doğrultusunda yapılabileceğini söyleyerek; “Ancak Armağan barajından gelecek birinci sınıf su inşaatı neden durduruldu? Neden yeni bir proje yapılmak isteniyor? Kamu kaynakları ve doğal kaynaklar yerinde ve doğru kullanılmalıdır. Kırklareli eski Valisi Osman Bilgin, ‘Son zamanlarda yatırımcıların gözdesi haline gelen Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) endüstri suyu Armağan Barajı’ndan sağlanacak’ diyor. Suyumuz OSB’ye verilirse Kırklareli ‘Kıtlıkeli’ olacaktır” dedi.

“SADECE BİR FABRİKA SUYUMUZUN YARISINI İSTİYOR”

Kırklareli’nin 1 yıllık su tüketiminin, 2022 yılı verilerine göre 7 milyon 600 bin m3 olduğuna dikkat çeken Çidem; “OSB’ye kurulmak istenen atık kâğıt fabrikası, sadece bir fabrika suyumuzun yarısını istiyor. Tek izahı var. Akıl tutulması. Edirne ve Kırklareli’nde yaşayanlar kuraklık nedeniyle susuzluk riski ile karşı karşıya kalmışken çok iyi statülü içme suyu neden OSB’de yer alıp tesis kurmak isteyenlere verilsin? Çağlayık barajı yapılacak, Kula regülatörleri ile Kayalı barajına aktarılacak, oradan da Edirne ve Kırklareli’ne su verilecek. Armağan barajı hazır. Temiz içme suyu var. Burada seçilmiş ve atanmışlar tercihleri doğru yapmak zorundadırlar. Bugün ve gelecekte yaşayacak olan nesillerin, doğal ve sosyal yaşamın sürdürülebilmesi temiz içme suyuna bağlıdır. Tercihi doğru yapmazlarsa, gelecekte yaşanacak susuzlukta kaçamak cevap vermeye şimdiden hazırlar. Suçlu iklim krizi, günah keçisi belli. Buralara yapılan tesislere, ormanlarda kesilen yüzbinlerce ağaca, RES’ler ve bunların iletim hatları için kesilen yüzbinlerce ağaca, madencilik faaliyeti için kesilen ve yine de gelen projelerle kesilmesi planlanan on binlerce ağaca olur veren, onay veren ve sessiz kalanlar suçlu değil; suçlu iklim krizi” ifadelerine yer verdi.

“İNSANLAR VE YABAN HAYATI NE İÇECEK?”

Çidem, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre son 20 yılda Türkiye’de meydana afetlerde çok büyük artışlar olduğunu söyleyerek; “Armağan barajı suyu OSB’ye değil, Edirne ve Kırklareli’ne verilsin. Kuzeye akan dereleri İstanbul alıyor ve kalanları da almak istiyor. OSB almak istiyor. Peki, buradaki insanlar ve yaban hayatı ne içecek? Demirköy derelerinin toplam su geliri yıllık 129 milyon m3, bölgenin toplam su ihtiyacı 86 milyon m3’tür. İşte kalan 43 milyon m3 suyun İstanbul’a getirilmesi için milyon dolar içeren ihaleler, isale hattı, yollar, enerji hatları için on binlerce ağaç kesimi ve en önemlisi de bu bölgenin doğal yapısına, ekosistemine yapılan ölümcül müdahaleler olacaktır. Bir başka açıdan baktığımızda 43 milyon m3 su gelecektir. İstanbul’un günlük su tüketimi 3,5 milyon m3’tür. Bu İstanbul’daki kaçağın 4’te biri ve İstanbul’un yıllık su ihtiyacının 12-13 günlük suyudur. İstanbul’un suyunun kayıp-kaçak oranı yüzde 20’lerdedir. Buralardan su taşımak için projeler yapacağına, bu projelere ayrılan parayla kayıp kaçakları önlesin” dedi.

“BİYOSFER REZERV ALANI VE TARIMSAL SİT ALANI İLAN EDİLMELİ”

Trakya’daki ormanların biyosfer rezerv alanı, tarım topraklarının da tarımsal sit ilan edilmesini talep eden Çidem; “Güvenli suya erişemediği için her gün yaklaşık 700’den fazla çocuk hayatını kaybediyor. Planlama yapılırken günlük siyasi çıkarlara göre değil; bilim insanlarının çalışmaları ve önerileri dikkate alınarak yapılmalıdır. Trakya ormanları biyosfer rezerv alanı, tarım topraklarıda acilen tarımsal sit ilan edilmelidir. Tarım, orman ve mera alanları git gide azalıyor. Ormanları enerji, maden ve yerleşim alanı olarak görmekten derhal vazgeçilmelidir. Ormanlar su rejimini düzenler, su üretir, karbon yutak alanıdır. Ormanı kaybettikçe suyumuzu ve havamızı da kaybediyoruz. Üstelik 6 Şubat 2023’te yaşanan depremden sonra ilimize büyük bir göç olacağı göz önünde bulundurularak, olası Marmara depremi de değerlendirilerek yarım kalan Armağan Barajı içme suyu isale hattının bir an önce tamamlanması aciliyet ve önem arz etmektedir. Armağan barajındaki çok iyi statülü içme suyunun OSB’ye verilmesi planından bir an önce vazgeçilmelidir. Su yaşamın temelidir” diye konuştu.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.