Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Protesto

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Protesto haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Protesto haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Katile en ağır ceza uygulansın” Haber

“Katile en ağır ceza uygulansın”

Edirne Kadın Platformu, Petek Aksak’ın boşanma aşamasındaki Berşan Aksak tarafından katledilmesinin ardından Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. Edirne Kadın Platformu adına açıklamayı Av. Merve Demir yaptı. Demir, Edirne’de gerçekleşen kadın cinayetine dikkat çekerek; “Ülkemizde yükselen kadına yönelik şiddetin ve bu şiddetin cezasızlığının sonuçlarını maalesef geçtiğimiz günlerde Edirne’de gerçekleşen bir kadın cinayetiyle daha yaşamış olduk. Katil erkek Berşan Aksak'ın, boşanma aşamasında olduğu eşi olan Petek Aksak’ı silahla ateş ederek katletmesi sonucu 22 yaşındaki genç bir kadın bugün artık aramızda değil. Başta merhume ve sevenlerine baş sağlığı diliyor, gözü yaşlı ailesine sabır diliyoruz” ifadelerini kullandı. “İLK DEĞİL, MAALESEF BU GİDİŞLE SON DA OLMAYACAKTIR” Aksak’ın katledilmesinin ilk olmadığını söyleyen Demir; “Bugün Petek Aksak’ın katledilmesi ilk değildir, maalesef bu gidişle son da olmayacaktır. Bu cinayetin sorumlusu, fail olan eş kadar, sistematik bir şekilde kadına yönelik şiddetin önünü iyi hal indirimleri ve cezasızlaştırma politikaları ile açarak katillerin sırtını sıvazlayanlardır. 6284’ün uygulanmadığı ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanmadığı bu koşullarda, katillerin sayıca artması ve daha da cüretkâr olması maalesef kaçınılmaz olandır” dedi. “KADINLAR ARTIK VAROLUŞ MÜCADELESİ VERMEKTEDİRLER” Demir, Türkiye’deki kadınların varoluş mücadelesi verdiklerini belirterek; “Genç bir kadının hayallerini, umutlarını ve geleceğini söndüren bu şiddetten beslenen zihniyet, maalesef ki her geçen gün daha da güçlenmektedir. Kadınlar bugün ülkemizde bırakın eşit yurttaşlık mücadelesini, artık birer varoluş mücadelesi vermektedirler. Ataerkil sistem tarafından katledilmeyecek kadar şanslı olanlarımız tacize, tecavüze, ayrımcılığa, baskıya, mobbinge, şeriatçı fikirlere ve her türlü mahalle baskısına karşı direnmekte ve bu zorluklar her geçen gün artmaktadır. Yıllardır mücadelemizle kazandığımız haklarımız birer birer tırpanlanmakta ve daha mora boyanmış bir ülke ve dünya yerine kapkaranlık bir geleceğe doğru sürüklenmekteyiz” sözlerine yer verdi. YETKİLİLERE SESLENDİ Yetkililere seslenen Demir; “Buradan yetkililere sesleniyoruz; Petek Aksak davasında katile verilebilecek en ağır cezanın uygulanmasını istiyoruz. Bu cinayet gibi yenilerinin olmaması ve kadına karşı şiddetin önüne geçebilmek için 6284’ün uygulanmasını ve İstanbul Sözleşmesi’nin tekrardan yürürlüğe girmesini istiyoruz. Biz artık kız kardeşlerimizin yasını tutmak değil; eşit, özgür bir ülkede ve dünyada birlikte yaşamak istiyoruz. Merhuma ve sevenlerine tekrar baş sağlığı diliyor, gerçekleşecek davanın avukat arkadaşlarımızla birlikte takipçisi olacağımızı ve kadına karşı şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz” dedi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sağlıkçılar: “Güç zalimin elinde” Haber

Sağlıkçılar: “Güç zalimin elinde”

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve sağlık çalışanları İsrail’in Gazze işgali için her hafta gerçekleştirdikleri sessiz yürüyüşü bu hafta da yaptılar. Eski Cami önünden başlayan yürüyüş sonrası Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması düzenlendi. Tıp Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Muammer Morkoç’un okuduğu açıklamada, İsrail ürünlerine boykot çağrısı yinelenirken gücün zalimlerin elinde olduğu, adalet sahibi insanların zayıf kaldığı yorumu yapıldığı vurgulanarak; “Güç, el değiştirmektedir. Güç kimi zaman adalet sahiplerinin elindeyken kimi zaman zalimin elinde olmaktadır. Yıllar sonra bugün yaşananlar yorumlandığında gücün, zalimlerin elinde olduğu, adalet sahibi insanların zalimlere kıyasla zayıf kaldığı yorumu yapılacak. Bununla birlikte bir yorum daha yapılacak; Adalet sahiplerinin zayıf kalmış olmalarına rağmen duruşlarından asla taviz vermedikleri, asla ümitsizliğe kapılmadıkları, hak bildikleri yoldan vazgeçmedikleri söylenecek. Elbette gün gelecek, Güç el değiştirecek. İşte o zaman, çocuklar öldürülmeyecek, mazlumlar kurtulacak, zalimler hesap verecek. Ve biz bütün vicdan sahiplerine diyoruz ki; Adaletin hakim olacağı zamana hazırlık yapın. Ümitsizliğe kapılmayın. Siz adaleti görmeseniz de çocuklarınız görecek. Çocuklarınızı bu yolda yetiştirin. Bununla birlikte bir tespiti daha yapmamız gerekiyor: Şu an gücümüz sınırlı, mazlum kardeşlerimize desteklerimiz sınırlı, yapabileceklerimizin bir sınırı var. Yüreğimizi yaksa da bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor. Bu gerçeği kabul etmezsek işte o zaman yıpranırız, kaybederiz, pes ederiz. Biz pes etmeden doğru bildiğimiz yolda çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın sonunda Gazze’de şehit edilen doktorlar temsili olarak konuşturularak, kendilerini tanıttılar ve nasıl şehit olduklarını anlattılar. ŞENER ŞENTÜRK

LÖSEV’den istismarcı söylemine tepki Haber

LÖSEV’den istismarcı söylemine tepki

LÖSEV gönüllüleri, geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın LÖSANTE hastanesine tam ruhsat istenmesi hakkında “istismar” söylemini protesto eden bir basın açıklaması yaptılar. Saraçlar Caddesi’nde postane önünde LÖSEV Edirne Temsilcisi Ceylan Toker’in okuduğu açıklamada, tek kuruş almadan yüzde 94 tedavi başarısına ulaşmış ve Lösemi ve Kanser tedavisi gören Çocuk Hastalarına her şey dahil tamamen parasız hizmet sunan, hayat veren ve bütün dünya tarafından taktir edilen LÖSEV’e ve LÖSEV’in 400 yataklı LÖSANTE Hastanesi’ne neden 7 yıldır tam ruhsat verilmediği soruldu. Toker açıklamasının devamında şunları ifade etti; “Halkın bağışlarıyla varlığını sürdüren, 7 milyon gönüllüsüyle Türkiye’deki en güvenilir sivil toplum kuruluşu olan LÖSEV’e  istismarcı yakıştırması yapmak hangi vicdana sığar? Bu sadece lösemi ve kanser tedavisi gören evlatlarımızın anne ve babaları olarak bizleri değil, LÖSEV’e inanan ve güvenen binlerce gönüllü ve bağışçısını da üzmüştür. Sağlık Bakanlığı’nın mevzuatında da açıkça belirtildiği üzere Lösemi ve Kanser Multidisipliner hastalıklardır. Yani her branştan, her daldan uzman doktorun ortak tedavisi şarttır. Biz lösemi ve kanser ile mücadele eden aileler olarak yine soruyoruz ve tam ruhsatımızı alana kadar da sormaya devam edeceğiz. Sağlık Bakanı İstanbul ve Ankara'da kendine ait tüm özel hastanelerine ruhsat almıştır. Özel hastaneler açıp dev gibi inşaatlara başlamıştır. Ama LÖSANTE'ye yatak yok. LÖSANTE'ye doktor kadrosu yok. Kendi özel hastanelerine binlerce yatak ve doktor kadrosunu nereden bulduğunu merak ediyoruz. Mucizeler yaratarak, tek kuruş almadan yüzde 94 tedavi başarısına ulaşmış ve Lösemi ve Kanser tedavisi gören Çocuk Hastalarına her şey dahil tamamen parasız hizmet sunan, hayat veren ve bütün dünya tarafından taktir edilen LÖSEV’e ve LÖSEV’in 400 yataklı LÖSANTE Hastanesi’ne neden 7 yıldır tam ruhsat verilmiyor? Sağlık Bakanı sadece kendi hastanelerini değil, herkesi eşit düşünmelidir. LÖSEV Aileleri olarak bugüne kadar sabırla bekledik. Bizim yüreğimiz yanıyor, çocuklarımız ölüyor. Bu çocuklar sizin de çocuğunuz olabilirdi. Türk halkın bağışları ile tuğla tuğla inşa edilen LÖSANTE Hastanemize artık engel olmayın. Tüm çocuklarımız iyileşsin, çocuklarımız lösemi ve kanserden ölmesin. LÖSANTE bizimdir, hepimizin hastanesidir. LÖSANTE’mize tam ruhsat verilene kadar sahip çıkacağız, susmayacağız ve pes etmeyeceğiz.” ŞENER ŞENTÜRK

İpçi’den tabelalı çukur protestosu Haber

İpçi’den tabelalı çukur protestosu

 İYİ Parti Edirne Belediye Başkan Aday Adayı Av. Özben İpçi, Edirne’de yolların bozuk olmasını protesto etti. İpçi, protestosunda yollardaki çukurlardan birisine yetkilileri harekete geçirmek adına “Recep Gürkan Çukuru” adını vermek istediklerini söyledi. Bu konuda tabela da hazırlayarak çukurun bulunduğu noktada açıklama yapan İpçi; “Bugünkü açıklama yapacağımız yeri bulabilmek bizler için hiç kolay olmadı, o kadar çok öneri ve istek geldi ki bir araya geldiğimiz vatandaşlardan, bizce en uygununu seçmek zorunda kaldık. Bulunduğumuz yer Edirne'nin girişi sayılabilecek, Edirne'ye gelenlerin ilk gördüğü noktalardan birisi. Halkımızdan ‘muhalefet yok, sorunları ortaya koymuyorlar, eleştirmiyorlar’ sözlerini değerlendirerek bugün şehrimizin sorunlarından birini daha halkımız için bir kez daha vurgulamak, etkin muhalefet yaptığımızı göstermek için buradayız. Edirne'nin bakımsız ve çukur dolu yollarını dile getirmek, çözüm için yetkilileri hareketlendirmek adına, Edime Belediye Başkanı Sayın Recep Gürkan'ın da eleştiriye ne kadar açık ve nüktedan olduğunu da bilerek, önünde bulunduğumuz haftalardır yolun ortasında duran bu çukura ‘Recep Gürkan Çukuru’ adını vermek istedik. Hayırlı uğurlu olsun, umarım yetkililer halkın isyanına kulak vererek, ağır kış şartları başlamadan bu soruna acil bir çözüm bulurlar. Sorunun çözümünde bir katkımız olursa ne mutlu bizlere” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

ABD'nin vetosu Trakya'da protesto edildi Haber

ABD'nin vetosu Trakya'da protesto edildi

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Edirne İl Temsilciliği üyeleri ve vatandaşlar yatsı namazının ardından Selimiye Meydanı'nda bir araya geldi. TÜGVA Edirne Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Terzi, yaptığı açıklamada, Gazze'de terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırımın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Tüm dünyanın bu soykırıma şahit olduğunu belirten Terzi, "Son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insan katledilmiştir. 7 bin 112'si çocuk, 4 bin 885'i kadın olmak üzere binlerce masum ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu şehit edilmiştir. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanlardır." dedi. Dünya halklarının Filistin'de yaşanan katliama tepki gösterdiğini ifade eden Terzi, şunları kaydetti: "Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken ABD'nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir. ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir. Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz." - Tekirdağ Türkiye Gençlik Vakfı'ınca (TÜGVA) düzenlenen program kapsamında Tekirdağ'da vatandaşlar yatsı namazı sonrası Rüstempaşa Camisi avlusunda bir araya geldi. TÜGVA Tekirdağ Temsilcisi Bayram Akın, burada yaptığı açıklamada, Gazze'de İsrail tarafından yapılan soykırımın, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Gazze'deki soykırıma bütün dünyanın şahit olduğunu ifade eden Akın, "Son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insan katledilmiştir. 7 bin 112'si çocuk, 4 bin 885'i kadın olmak üzere binlerce masum, ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu acımasızca öldürülmüştür. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanların sayısıdır." dedi. Akın, savaş hukukunun, evrensel insan haklarının altüst edildiği saldırıların soykırım olduğunu, dünya halkları bu soykırıma, bu katliama sessiz kalmayarak, tepkiler göstererek ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunduğunu dile getirdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çağrısı üzerine yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken ABD'nin bunu veto etmesi sebebiyle karar alınamadığını hatırlatan Akın, şunları kaydetti: "ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail'in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir. Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Artık Amerika, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil, barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacaktır. Daha iyi, daha adil bir dünya için bu ret kararını kınıyor, bütün dünya halklarını Amerika'ya karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Dünya Amerika'ya hükmeden siyonist zalimlerden elbette daha büyüktür. Müslümanlar, muzaffer olacaktır, onurlu ve izzetli Gazze halkının dik duruşu, katil İsrail’in sonunu getirecektir." - Kırklareli Kırklareli'nde de ABD'nin, Gazze'de acilen insani ateşkes talep edilen karar tasarısını veto etmesi protesto edildi. TÜGVA il temsilciliği öncülüğünde Hızırbey Camisi'nde yatsı namazının ardından toplanan sivil toplum örgütleri üyeleri, tekbir getirerek Filistin bayrağı taşıdı. Grup, bir süre slogan atarak ABD'ye tepki gösterdi. TÜGVA il temsilcisi Mehmet Doğacan Kamiloğlu, grup adına okuduğu basın açıklamasında, Gazze'de İsrail tarafından yapılan soykırımın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı. İsrail'in saldırıları ile savaş hukukunun, evrensel insan haklarının altüst edildiğini belirten Kamiloğlu, İsrail'in Filistin halkına soykırım yaptığını kaydetti. Dünya halklarının soykırıma sessiz kalmayıp gösterdiği tepkiler ile ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunduğunu ifade eden Kamiloğlu, "Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken ABD'nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir. ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail'in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir." diye konuştu. Veto kararının Amerika tarihine, İsrail barbarlığına ortak olup bir kara leke olarak yazıldığını bildiren Kamiloğlu, şöyle devam etti: "Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz. Bu kararla dünyanın da 5'ten büyük olduğu açıkça görülmüştür. Artık Amerika, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden reforme edilmeli, bütün dünya milletlerinin karşısına alan Amerika bu katliama ortak olmanın bedelini ödemelidir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.